AMAÇ: Karmaşık kraniyofasiyal deformitelerin onarımı birçok teknik zorluk içermektedir. Son yıllarda, operasyon kalitesini artırmaya ve zorlukları azaltmaya yönelik yeni cerrahi teknikler geliştirilmiştir. Ancak, etkilenen bölgenin şeklini tasarlamak ve hassas kontur elde etmek hala zorlayıcıdır. Üç boyutlu (3D) katı modellerin kullanımı, operasyonların tüm aşamalarında önemli bir yardım sağlayabilir. Bu çalışmanın amacı, karmaşık kraniyofasiyal operasyonlar için prototip 3D katı modellerin geçerliliğini araştırmaktır.
MATERYAL VE YÖNTEM: Hastaların simüle edilmiş 3D modelleri kullanılmıştır. Operasyonların planlanmasında klasik cerrahi aletler kullanılmıştır. Hastaların takip süreleri 6 ila 18 ay arasında değişmektedir.
SONUÇLAR: Üç boyutlu katı modeller kullanılarak operasyonlar planlanmış ve gerçekleştirilmiştir. Ameliyat sırasında adımlar, planlama sırasında simüle edildiği şekilde uygulanmıştır. Büyük bir komplikasyon gelişmemiştir. Tüm kemik ve yumuşak doku rekonstrüksiyonları büyük bir enfeksiyon olmadan iyileşmiştir.
SONUÇ: Stereolitografik modeller şunları sağlar: 1) anatomiyi daha iyi anlama, 2) ameliyat öncesi simülasyon, 3) lezyon lokalizasyonunda ameliyat sırasında doğruluk, 4) implantların hassas üretimi ve 5) öğrencilerin eğitiminde gelişme. Ameliyat sırasında navigasyon ve ameliyat öncesi planlama için doğru bir yöntem açıkça faydalıdır. Bu teknoloji, hastanın anatomisinin bilgisayar ile yeniden yapılandırılması yoluyla doğrudan bir temsilini sunar, karmaşık yüz rekonstrüksiyon prosedürlerinde bilgilerin verimli ve doğru bir şekilde aktarılmasını sağlar. (SETB-2024-07-125)
OBJECTIVE: Restoring complex craniofacial deformities presents numerous challenges. Recent years have seen the development of new surgical techniques aimed at improving operation quality and reducing difficulty. However, designing the reduction volume for the affected region and achieving precise contouring remain difficult tasks. The use of three-dimensional (3D) solid models can provide significant assistance at all stages of the operations. This study aimed to investigate the validity of prototype 3D solid models for complex craniofacial operations.
MATERIALS AND METHODS: Simulated 3D models of the patients were used. Conventional surgical instruments were employed for the planning of the operations. Patients had follow-up periods ranged from 6 to 18 months.
RESULTS: Operations have been planned and performed using three-dimensional solid models. Intraoperative steps were executed as simulated during planning. No major complications were developed. All bone and soft-tissue reconstructions healed without major infection.
CONCLUSION: Stereolithographic models provide: 1) a better understanding of anatomy, 2) presurgical simulation, 3) intraoperative accuracy in lesion localization, 4) accurate fabrication of implants, and 5) improved education for trainees. An accurate method for intraoperative navigation and preoperative planning is clearly useful. This technology offers a direct representation of the patient's anatomy through computer reconstruction, allowing for the efficient and precise transfer of information in complex facial restorative procedures.