Amaç: Çevresel duman maruziyeti yeterince anlaşılmamış bir konudur ve toksik kirleticilere uzun süreli solunumsal maruziyetin potansiyel bir kaynağı olabilir. Hem ikinci el hem de üçüncü el sigara dumanı (ÜESD) maruziyeti, halk sağlığı açısından önemli konulardır. Bu çalışmada, solunum yolu hastalıklarına sahip kırılgan grupların sigara dumanına maruziyet konusundaki bilgi düzeylerini ortaya koymayı amaçladık.
Yöntemler: Ekim 2023 - Ekim 2024 tarihleri arasında polikliniklere başvuran toplam 911 halen sigara içen hasta çalışmaya dahil edildi. Tıbbi muayene ve solunum fonksiyon testlerinin ardından bireylerden üçüncü el sigara dumanı maruziyeti ile ilgili BATHS anketini doldurmaları istendi.
Bulgular: Örneklemimizi oluşturan 911 sigara içicisinin 322’si (%35,3) KOAH, 227’si (%24,9) astım hastasıydı ve 570’i (%62,5) orta-şiddetli ikinci el duman maruziyeti yaşıyordu. KOAH hastaları, BATHS toplam ve süreklilik alt boyut puanlarında en düşük ortalamalara sahipti (sırasıyla 3,61±0,58 ve 3,77±0,69); astım hastaları ise sağlık alt boyutu puanında en düşük ortalamayı gösterdi (3,41±0,46) (p<0,05). Toplam ve alt boyut puanları, 18-30 yaş aralığında olanlar, üniversite mezunları, çalışanlar ve asgari ücretin üzerinde gelir elde eden bireyler arasında anlamlı şekilde daha yüksekti (p<0,05). Cinsiyet açısından anlamlı bir fark saptanmadı (p>0,05). BATHS toplam puanları ile ikinci el sigara dumanı maruziyeti ve hastalık süresi arasında anlamlı negatif korelasyon saptanırken (p<0,05); daha iyi solunum fonksiyonu değerleri, sigara bırakma polikliniğine başvuru ve 16 yaş altı çocuklarla aynı evde yaşama ile anlamlı pozitif korelasyon gösterdi (p<0,05).
Sonuç: Bu çalışma, solunum yolu hastalığı olan bireylerde sigara dumanına maruziyetin zararlı etkileri konusundaki bilgi eksikliğini ortaya koymaktadır. Sigara kaynaklı akciğer hastalıkları riski taşıyan aktif içicilere yönelik eğitim programları aracılığıyla hem aktif hem de pasif sigara kullanımının azaltılmasına yönelik girişimlerin önemini vurgulamaktadır.
Objectives: Environmental smoke exposure is a poorly understood issue and might be a potential source of long-term respiratory exposure to toxic pollutants. Both secondhand and thirdhand smoke (THS) exposure are important matters of public health. We aimed to document the knowledge about smoke exposure of vulnerable groups with respiratory diseases.
Methods: A total of 911 currently smoking patients admitted to the outpatient clinics between October 2023 - October 2024 enrolled in our study. Following a medical examination and pulmonary function assessment, individuals were asked to complete the BATHS questionnaire on thirdhand smoking exposure.
Results: Of the 911smoker participants who comprised our sample, 322 (35.3%) had COPD, 227 (24.9%) had asthma and 570 (62.5%) experienced moderate to severe secondhand exposure. Patients with COPD had the lowest BATHS total and persistence scores (3.61 ± 0.58 and 3.77 ± 0.69, respectively), while asthmatics had the lowest BATHS health scores (3.41 ± 0.46) (p<0.05). Total and subdimension scores were significantly higher among individuals aged 18-30, university graduates, employed in the workforce, and earning exceeds minimum wage (p<0.05). No gender difference was noted (p>0.05). BATHS total scores had significant negative correlation with secondhand smoke exposure and disease duration (p <0.05) whereas positively correlated with better pulmonary function values, attending a smoking cessation clinic, and living at home with children under sixteen (p<0.05).
Conclusions: This study identifies the knowledge gap about the detrimental effects of smoke exposure in patients with respiratory diseases. It underscores the importance of focusing initiatives to reduce both active and passive smoking through educational programs targeting active smokers at risk of lung illnesses.