Amaç: Struma ovarii (SO) tüm yumurtalık tümörlerinin yaklaşık %1'ini oluşturur. Çalışmamızın amacı, ağırlıklı olarak monodermal teratom içinde tiroid dokusu ile karakterize SO tanısı alan hastalardan oluşan kapsamlı bir vaka serisindeki klinik deneyimimizi sunarak tedavi algoritmasına katkıda bulunmaktır.
Yöntem: Ocak 2012 ile Ocak 2022 tarihleri arasında yumurtalık kitlesi nedeniyle ameliyat edilen ve histopatolojik olarak SO tanısı alan 17 yaş ve üzeri hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastaların dosyaları geriye dönük olarak incelendi. Demografik veriler, başvuru şikayetleri, radyolojik bulgular, tümör boyutları, laboratuvar verileri, uygulanan cerrahi işlemler, patoloji raporları, ek tedaviler ve takip bilgileri kaydedildi.
Bulgular: Toplam 19 hastanın yaş ortalaması 41,7 ± 17,59 yıldı. Bunlardan 3 hastada malign struma ovarii (MSO) mevcuttu. Histopatolojik olarak benign struma ovarii (BSO) tanısı doğrulanan hastalara kistektomi sonrası ek tedavi uygulanmadı. Malign vakalarda tek taraflı salpingo-ooferektominin yanı sıra total tiroidektomi, radyoaktif iyot (RAI) ablasyonu ve L-Tiroksin baskılaması (TSH serum düzeyinin 0,1 mU/L'nin altında olması) uygulandı. Takip süresi boyunca mortalite meydana gelmedi.
Sonuç: Benign struma ovarii vakalarında konservatif tedaviler kabul edilebilir bir tedavi olarak görülse de malign vakalarının yönetimi tartışmalıdır. Genç kadınlar için doğurganlığı koruyucu cerrahiyi takiben postoperatif adjuvan tiroidektomi ve radyoaktif iyot ablasyonu tercih edilebilir. (SETB-2024-05-079)
Objective: Struma ovarii (SO) accounts for approximately 1% of all ovarian tumors The objective of our study is to contribute to the treatment algorithm by presenting our clinical experience in a comprehensive case series of patients diagnosed with SO, predominantly characterized by thyroid tissue within a monodermal teratoma.
Materials and Methods: Patients aged 17 years and older who underwent surgery due to ovarian masses and were histopathologically diagnosed with SO between January 2012 and January 2022 were included in the study. The patients' files were retrospectively reviewed. Demographic data, presenting complaints, radiological findings, tumor sizes, laboratory data, surgical procedures performed, pathology reports, additional treatments, and follow-up information were recorded.
Results: The median age of total 19 patients was 41.7 (17-74) years. Among them, malignant struma ovarii was present in 3 patients. In patients with histopathologically confirmed benign struma ovarii, no additional treatment was administered after tumor enucleation. In malignant cases, in addition to unilateral salpingo-oophorectomy, total thyroidectomy, radioactive iodine (RAI) ablation, and L-Thyroxine suppression were performed. No mortality occurred during the follow-up period.
Conclusion: Although conservative treatments are considered as acceptable treatment in cases of benign struma ovarii, the management of cases with malignant struma ovarii is controversial. Fertility sparing surgery followed by postoperative adjuvant thyroidectomy and radioactive iodine ablation may be preferred for young women.