ISSN : 1302-7123 | E-ISSN : 1308-5123
Is There a Relationship Between Epicardial Adipose Tissue, Inflammatory Markers and the Severity of COVID-19 Pneumonia? [Med Bull Sisli Etfal Hosp]
Med Bull Sisli Etfal Hosp. 2023; 57(3): 387-396 | DOI: 10.14744/SEMB.2023.99582

Is There a Relationship Between Epicardial Adipose Tissue, Inflammatory Markers and the Severity of COVID-19 Pneumonia?

Aslihan Calim1, Ugur Yanic2, Ahmet Mesrur Halefoglu2, Ayda Damar1, Cigdem Ersoy1, Hatice Topcu3, Abdulkadir Unsal4
1Department of Internal Medicine, University of Health Sciences Türkiye, Sisli Hamidiye Etfal Training and Research Hospital, Istanbul, Türkiye
2Department of Radiology, University of Health Sciences Türkiye, Sisli Hamidiye Etfal Training and Research Hospital, Istanbul, Türkiye
3Department of Emergency Medicine, University of Health Sciences Türkiye, Sisli Hamidiye Etfal Training and Research Hospital, Istanbul, Türkiye
4Department of Nephrology, University of Health Sciences Türkiye, Sisli Hamidiye Etfal Training and Research Hospital, Istanbul, Türkiye

Objectives: Epicardial adipose tissue (EAT) is a type of visceral adipose tissue with pro-inflammatory properties. We sought to examine the relationship between the EAT volume and attenuation measured on non-contrast chest computed tomography (CT), inflammation markers, and the severity of COVID-19 pneumonia.
Methods: One hundred and twenty-five patients who are over 18 years old who applied to our hospital and were found to have COVID-19 polymerase chain reaction (+) on nasopharyngeal swab sample and COVID-19 pneumonia on chest CT were included in the study. At admission, C-reactive protein (CRP), procalcitonin, fibrinogen, leukocytes, neutrophil–lymphocyte ratio, platelet-lymphocyte ratio, lactate dehydrogenase (LDH), ferritin, and d-dimer were evaluated. EAT volume and attenuation were measured on chest CT. Patients who were hospitalized and discharged from the ward were categorized as Group 1, whereas patients who required intensive care admission and/or died were classified as Group 2. The primary endpoint of our study was defined as death, hospitalization in the intensive care unit, and discharge. The relationship between disease severity and EAT and other inflammatory markers was investigated.
Results: One hundred and six individuals were in Group 1 and 19 patients were in Group 2. Of the 125 individuals, 46 were women and 79 were men. The mean age was 58.5±15.9 years. Group 2 patients were older. Regarding measurements of the EAT volume and attenuation; there was no statistically significant difference between the groups determined. The patients in Group 2 had statistically substantially higher values for urea, creatinine, LDH, d-dimer, troponin T, procalcitonin, CRP, and neutrophil/lymphocyte ratio in their laboratory tests. When compared to patients in Group 1, patients in Group 2 had statistically significantly lower albumin values (p<0.001). In obese patients, EAT volume was statistically significantly higher and EAT attenuation was found to be lower.
Conclusion: In our study, no relationship was found between critical COVID-19 disease and EAT volume and attenuation, which is an indicator of EAT inflammation. Inflammatory markers from routine laboratory tests can be used to predict critical COVID-19 disease. No relationship was found between obesity and critical COVID-19 disease.

Keywords: Computed tomography, COVID-19, epicardial adipose tissue

Epikardiyal Yağ Dokusu, İnflamatuar Belirteçler ve COVID-19 Pnömonisinin Şiddeti Arasında İlişki Var mıdır?

Aslihan Calim1, Ugur Yanic2, Ahmet Mesrur Halefoglu2, Ayda Damar1, Cigdem Ersoy1, Hatice Topcu3, Abdulkadir Unsal4
1Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, İstanbul
2Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Radyoloji Kliniği, İstanbul
3Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği, İstanbul
4Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nefroloji Kliniği, İstanbul

Amaç: Epikardiyal yağ dokusu proinflamatuar özelliklere sahip bir tür viseral yağ dokusudur. Covid-19 pnömonisi olan hastalarda hastalığın şiddeti ile kontrastsız toraks bilgisayarlı tomografiden bakılan epikardiyal yağ dokusu hacmi ve atenüasyonu, inflamasyon belirteçlerle arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçladık.
Method: Hastanemize başvuran, nazofarengeal sürüntü örneğinde bakılan Covid-19 polimeraz zincir reaksiyonu(PCR) testi (+) ve çekilen akciğer tomografisinde Covid-19 pnömonisini düşündüren, 18 yaşından büyük olan 125 hasta çalışmaya alındı. Başvuru sırasında c-reaktif protein(CRP), prokalsitonin, fibrinojen, lökosit, nötrofil-lenfosit oranı, trombosit-lenfosit oranı, laktat dehidrogenaz(LDH), ferritin, d-dimer değerlendirildi. Toraks bilgisayarlı tomografide epikardiyal yağ dokusu hacmi ve atenüasyonu ölçüldü. Serviste yatıp taburcu olan hastalar Grup 1, yoğun bakım yatışı gereken ve/veya ex olan hastalar Grup 2 olarak sınıflandırıldı. Çalışmamızın birincil sonlanım noktası ölüm,yoğun bakıma yatış ve taburculuk olarak değerlendirildi. Hastalığın ciddiyeti ile epikardiyal yağ dokusu ve diğer inflamatuar belirteçler arasındaki ilişki araştırıldı.
Bulgular: Grup 1’de 106 hasta, Grup 2’de 19 hasta var idi. 125 hastanın 46’sı kadın, 79’u erkek idi. Ortalama yaş 58.5±15.9 idi. Grup 2’deki hastalar daha yaşlı idi. Epikardiyal yağ doku volümü ve atenüasyon ölçümleri ile ilgili olarak, belirlenen gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Grup 2’deki hastalarda laboratuar değerlerinden üre, kreatinin, LDH, d-dimer, troponin T, prokalsitonin, CRP, Nötrofil/lenfosit oranı istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek saptandı. Grup 1’deki hastalarla karşılaştırıldığında, grup 2’deki hastaların albumin değerleri istatistiksel olarak anlamlı derecede düşüktü (p<0.001). Obez hastalarda, epikardiyal yağ doku volümü istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek, epikardiyal yağ doku atenüasyonu daha düşük saptandı.
Sonuç: Çalışmamızda kritik Covid-19 hastalığı ile epikardiyal yağ dokusu inflamasyonunun bir göstergesi olan epikardiyal yağ dokusu hacmi ve atenüasyonu arasında bir ilişki saptanmadı. Kritik Covid-19 hastalığını öngördürmede rutin laboratuar testlerinden inflamatuar belirteçleri kullanılabilir. Obezite ile kritik Covid-19 hastalığı arasında bir ilişki saptanmadı. (SETB-2023-01-08)

Anahtar Kelimeler: Bilgisayarlı tomografi, COVID-19, epikardiyal yağ dokusu

Corresponding Author: Aslihan Calim
Manuscript Language: English
×
APA
NLM
AMA
MLA
Chicago
Copied!
CITE
LookUs & Online Makale