Objectives: We aim to compare balance and gait parameters in patients diagnosed with Parkinson’s disease (PD) and normal pressure hydrocephalus (NPH).
Methods: A total of 13 patients with NPH, 20 with PD, and 13 healthy controls (HC) recruited in the study. Three IMU sensors (Ambulatory PD Monitoring Inc., OR, USA) were placed on the lumbar area and the feet of the participants. The balance evaluations comprised eight successive standing tasks; the modified clinical test of sensory interaction on balance test. These tasks involved standing with feet apart and eyes open as well as eyes closed on a firm and foam surface, standing with feet together and eyes open as well as eyes closed, and tandem stance with the right foot front and the left foot front. Functional evaluations of gait were conducted using the 10-M Walk Test (10 MWT), the 2 min-Walk Test (2 MWT), and the timed-up and go (TUG). Parameters of the gait and balance were analyzed and then compared.
Results: NPH patients displayed a notable decrease in both stride length and gait speed as compared with both PD patients and healthy participants. The balance tests revealed that the NPH group demonstrated significantly poorer performance, specifically in the feet-apart eyes-closed foam-surface test, and the tandem stance test. During the tasks while eyes were open on firm and foam surfaces, PD and NPH groups showed an increase in root mean square sway, range, and mean velocity (p<0.05) of sway in the anteroposterior plane. In addition, during the TUG test, the NPH group exhibited a significant prolongation in the time needed to complete the task and a decline in turning velocity as compared to PD, but no notable difference was seen in comparison to the HC group.
Conclusion: Our study indicated that the patients with NPH exhibited notably worse gait and balance measurements in comparison to both the PD patients and HC groups. These findings emphasize the significance of monitoring and managing gait and balance impairments in NPH patients. Sensor-based technologies may offer objective parameters for a more precise and efficient follow-up of these patients in terms of gait and balance.
Amaç: Bu çalışmada Parkinson hastalığı (PH) ve Normal Basınçlı Hidrosefali (NBH) tanılı hastalarda denge ve yürüyüş parametrelerini karşılaştırmayı amaçlandı.
Methods: Çalışmaya toplam 13 NBH hastası, 20 PH hastası ve 13 sağlıklı kontrol dahil edildi. Katılımcıların bel bölgesine ve ayaklarına üç adet IMU sensörü (APDM Inc., OR, ABD) yerleştirildi. Denge değerlendirmeleri olgular ayakya iken birbirini izleyen sekiz görevin değerlendirilmesinden oluşan modifiye klinik test ile yapıldı. Bu görevler, sert ve köpük bir yüzey üzerinde ayaklar açık iken gözler açık ve ardından gözler kapalı durma, ayaklar bitişik iken gözler açık ve ardından gözler kapalı durma ve sağ ayak önde ve sol ayak önde tandem duruştan oluşuyordu. Yürümenin fonksiyonel değerlendirmeleri, 10 Metre Yürüme Testi (10 MWT), 2 Dakika Yürüme Testi (2 MWT) ve zamanlı kalk ve git (TUG) kullanılarak yapılmıştır. Yürüyüş ve denge parametreleri analiz edildi ve karşılaştırıldı.
Bulgular: Normal basınçlı hidrosefali hastaları, hem Parkinson hastalarına hem de sağlıklı katılımcılara kıyasla hem adım uzunluğunda hem de yürüme hızında dikkate değer bir düşüş gösterdi. Denge testleri, NBH grubunun, özellikle ayaklar açık, gözler kapalı, köpük yüzey testinde ve tandem duruş testinde önemli ölçüde daha düşük performans gösterdiğini ortaya çıkardı. Sert ve köpük yüzeylerde gözler açıkken yapılan görevler sırasında PH ve NBH gruplarında ön-arka düzlemde RMS salınımı, menzili ve ortalama salınım hızında (p<0.05) artış görüldü. Ayrıca, TUG testi sırasında, NBH grubu, görevi tamamlamak için gereken sürede önemli bir uzama ve dönüş hızında PH'ye göre bir düşüş saptandı, ancak sağlıklı control grubuna kıyasla kayda değer bir fark görülmedi.
Sonuç: Çalışmamız, NBH'li hastaların hem PH hastalarına hem de sağlık katılımcı gruplarına kıyasla belirgin şekilde daha kötü yürüme ve denge ölçümleri sergilediğini gösterdi. Bu bulgular, NBH hastalarında yürüme ve denge bozukluklarının izlenmesi ve yönetilmesinin önemini vurgulamaktadır. Sensör temelli teknolojiler, bu hastaların yürüyüş ve denge açısından daha kaliteli ve verimli takibi için objektif parametreler sunabilir. (SETB-2023-05-076)