Objectives: In this study, it was aimed to examine food sensitivity in patients with atopic dermatitis (AD) and to investigate the frequency of food allergy in patients with food sensitivity.
Methods: Patients aged 0–2 years who were followed up with the diagnosis of AD were included in the study. The characteristics of demographic and clinical and laboratory findings of the patients were recorded retrospectively. Patients were classified as mild, moderate, and severe using the SCORing AD index according to the severity of AD. The presence of food sensitivity was evaluated by skin prick test and serum-specific immunoglobulin (Ig)E results. Food allergy was diagnosed by oral food challenge (OFC) test.
Results: Of the 72 patients included in the study, 62.5% (n=45) were male, and the mean age was 9±4.8 months. When the disease severity was evaluated, it was mild in 40 patients (55.6%); moderate/severe AD was present in 32 patients (44.4%). The frequency of moderate/severe AD was higher in patients who were younger (p=0.01), whose symptoms started in the first 6 months (p=0.03), who had a family history of allergic disease (p=0.001), who breastfed for <6 months (p=0.01), who had a higher median serum total IgE level, and a higher percentage of serum eosinophils (p=0.005 and p=0.01, respectively). Food sensitivity in 45.8% of patients; food allergy was detected in 41.7% of them. The most common sensitivities and allergies were eggs white/yolk and cow’s milk, respectively. The rate of food sensitivity was found to be higher in male gender (p=0.03) and breastfed patients (p=0.03), whereas it was similar in patients with mild and moderate/severe AD.
Conclusion: In the investigation of food sensitivity in patients with AD, it is important to evaluate other demographic and clinical characteristics such as gender and breastfeeding, apart from the severity of disease. The OFC test should be performed to confirm the food allergy in patients with food sensitivity before the recommendation of an elimination diet.
Amaç: Bu çalışmada atopik dermatit (AD) tanısı olan hastalarda besin duyarlılığı ve duyarlılık saptanan hastalarda besin alerjisi sıklığının araştırılması amaçlanmıştır.
Metod: Çalışmaya AD tanısı ile izlenen 0-2 yaş arası hastalar dahil edildi. Hastaların demografik ve klinik özellikleri ile laboratuvar bulguları geriye dönük olarak kayıt edildi. Hastalar AD şiddetine göre SCORAD (SCORing Atopic Dermatitis) indeksi kullanılarak hafif, orta ve ağır olarak sınıflandırıldı. Besin duyarlılığı varlığı deri prik ve serum spesifik (sp)Immunglobulin (Ig) E sonuçları ile değerlendirildi. Besin alerjisi tanısı oral besin yükleme testi ile konuldu.
Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 72 hastanın %62,5’i (n=45) erkek, yaş ortalaması 9 ± 4,8 ay idi. Hastalık şiddeti değerlendirildiğinde 40 hastada (%55,6) hafif; 32 hastada (%44,4) orta/ağır şiddette AD mevcuttu. Daha küçük yaşta olan (p=0,01), semptomları ilk 6 ayda başlayan (p=0,03), ailesinde alerjik hastalık öyküsü olan (p=0,001), daha kısa süre anne sütü alan (p=0,01), ortanca serum total IgE düzeyi ve serum eozinofil yüzdesi daha yüksek saptanan (sırası ile p=0,005, p=0,01) hastalarda orta/ağır şiddette AD sıklığı daha fazla saptandı. Hastaların %45,8’inde besin duyarlılığı; %41,7’sinde besin alerjisi saptandı. En sık duyarlılık ve alerji saptanan besinler yumurta beyazı/sarısı ve inek sütü idi. Erkek cinsiyette olan (p=0,03) ve anne sütü alan hastalarda (p=0,03) besin duyarlılığı oranı daha yüksek iken, hafif ve orta/ağır şiddette AD’li hastalarda benzer oranda idi.
Sonuç: Atopik dermatit tanılı hastalarda besin duyarlılığının araştırılmasında hastalık şiddeti dışında cinsiyet, anne sütü alımı gibi diğer demografik ve klinik özelliklerin birlikte değerlendirilmesi önemlidir. Besin duyarlılığı saptanan atopik dermatit tanılı hastalarda besin eliminasyonu önerilmeden önce mutlaka besin yükleme testi yapılmalıdır. (SETB-2023-08-133)