Objectives: Recent studies have revealed an association between dipeptidyl peptidase 4 inhibitors (DPP4i) and development of bullous pemphigoid (BP). The main aim of our study is to evaluate the association between DPP4i treatment and BP development. The secondary endpoints were to evaluate clinical characteristics and biochemical parameters of the DPP4i associated BP cases and determine the differences of DPP4i associated BP disease than non-DPP4i associated BP cases.
Methods: We designed a retrospective case-control study, comparing type 2 diabetic 58 BP cases to 75 type 2 diabetic controls. Data were collected from three dermatological departments in Istanbul/Turkey, from November 1, 2008, to January 1, 2019. Medical records of each patient’s demographic, clinical characteristics, drugs used, and laboratory data were reviewed.
Results: There was no statistical difference in age and gender between the patient and control group. The most common prescribed oral antidiabetic for both groups was metformin. The most commonly prescribed DPP4i was vildagliptin. Fourteen (24.1%) out of 58 diabetic patients with BP were using vildagliptin, 12 (20.7%) out of 58 diabetic BP patients were using linagliptin, 6 (10.3%) out of 58 diabetic BP patients were using sitagliptin, and 1 (1.7%) out of 58 diabetic BP patients were using saxagliptin. There was no significant difference between the two groups regarding the DPP4 is use (using DPPi at the time of diagnosis and not). Both groups had similar clinical characteristics, localizations, disease severity, comorbidities, treatment responses, and biochemical parameters. BP patients using DPP4i had statistically less mucosal involvement than BP patients not using DPP4i (p=0.044).
Conclusion: Even though there was no difference between two groups, when BP develops in diabetic patients, DPP4 is should be questioned and with cooperation with clinician’s consideration of change may be planned.
Amaç: Son yıllarda yapılan çalışmalar DPP4i ile BP gelişimi arasında bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Çalışmamızın temel amacı ülkemizde DPP4i kullanımı ile BP gelişimi arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir. İkincil olarak DPP4i ilişkili BP vakalarının klinik özellikleri ve biyokimyasal parametrelerinin non-DPP4i ilişkili BP vakaları ile karşılaştırılması amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: 1 Kasım 2008-1 Ocak 2019 tarihleri arasında İstanbul’da üç dermatoloji bölümü büllü polikliniğinde takipli 58 tip 2 diyabetik BP hastası retrospektif olarak değerlendirildi. Kontrol grubuna ise endokrinoloji polikliniğinden takipli 75 tip 2 diyabetik hasta dahil edildi. Hastalara ait demografik bilgiler, hastalığa ait klinik özellikleri, kullandıkları ilaçlar ve laboratuvar verileri hastane otomasyon sistemine kayıtlı hasta dosyalarından elde edildi.
Bulgular: Hasta ve kontrol grubu arasında yaş ve cinsiyet açısından istatistiksel bir fark yoktu.Her iki grup için de en yaygın reçete edilen oral antidiyabetik metformindi. En yaygın reçete edilen DPP4i ise vildagliptin idi. 58 diyabetik BP hastasından 14'ü (%24,1) vildagliptin,12'si (%20,7) linagliptin, 6'sı (%10,3) sitagliptin,1 'i (%1,7) saksagliptin kullanıyordu.DPP4i kullanımı açısından iki grup arasında anlamlı bir fark yoktu. DPP4i tedavisi alan BP hastaları DPP4İ tedavisi almayan BP hastalarıyla karşılaştırıldığında klinik özellikler,lokalizasyonlar,hastalık şiddetleri, tedavi yanıtları ve laboratuvar bulguları açısından anlamlı fark saptanmadı. Sadece DPP4i tedavisi alan BP hastalarının DPP4i tedavisi almayan BP hastalarına göre istatistiksel olarak daha az mukozal tutulumu mevcuttu (p=0,044).
Sonuç: Bizim çalışmamızda hasta ve kontrol grubu arasında anlamlı fark olmamasına rağmen diyabetik hastalarda BP geliştiğinde DPP4i kullanımı sorgulanmalı ve klinisyenlerle işbirliği yapılarak tedavi planlanmalıdır. (SETB-2021-08-251)