Objective: Scalp defects may occur following trauma, radiotherapy, oncologic resection, and recurrent surgeries. The hair-bearing scalp has a dual role, which consists of protecting the calvarium and contributing to aesthetic appearance. While the “reconstructive ladder” approach may be used to close small and medium-sized scalp defects, it is not the case for larger ones involving the calvarium or with a radiation therapy history. The aim of this study is to present cases operated due to complex scalp defects, analyze complications, and discuss the choice of reconstruction.
Material and Methods: The study consists of 14 patients who were operated between December 2017 and August 2019 due to a complex scalp defect. Patient were evaluated according to age, gender, etiology, radiation therapy history, defect size and location, reconstruction steps, cranioplasty and duraplasty options, type of free flap, recipient artery, vein graft requirement, and complications.
Results: The mean age of patients, which consists of 11 men and three women, was 56.7 years. The etiology for scalp defects included basosquamous carcinoma, squamous cell carcinoma, giant basal cell carcinoma, atypical meningioma, glioblastoma multiforme, angiosarcoma, and anaplastic oligodendroglioma. The defect involved the full thickness of calvarium in nine cases and pericranium in five cases. Cranioplasties were made with rib graft (n=1), bone graft (n=1), and titanium mesh (n=7). Free flaps used for reconstruction were musculocutaneous latissimus dorsi (LD) (n=4), LD muscle (n=3), anterolateral thigh (ALT) (n=4), musculocutaneous ALT (n=1), vastus lateralis muscle (1), and rectus abdominis muscle (n=1). Flap loss was not observed. Complications occurred in four of the patients; include a partial graft loss, a wound dehiscence, seroma, and an unsatisfactory esthetic result.
Conclusion: Free tissue transfers rather than local flaps should be opted to reconstruct complex scalp defects, as failure of the latter, could create much greater defects, and worse consequences. There are many options for proper reconstruction, and it is essential to select the appropriate one, taking into account the comorbid conditions of each case.
Amaç: Travma, radyoterapi, onkolojik rezeksiyon ve tekrarlayan ameliyatlar sonrasında saçlı deri defektleri ortaya çıkabilir. Saçlı kafa derisinin iki rolü vardır, bu da kalvaryumu korumak ve estetik görünüme katkıda bulunmaktır. "Rekonstrüktif merdiven" yaklaşımı küçük ve orta büyüklükteki kafa derisi kusurlarını kapatmak için kullanılabilirken, kalvaryumu içeren daha büyük olanlar veya radyasyon tedavisi geçmişi için geçerli değildir. Bu çalışmanın amacı, karmaşık kafa derisi defektleri nedeniyle ameliyat edilen vakaları sunmak, komplikasyonları analiz etmek ve rekonstrüksiyon seçimini tartışmaktır.
Gereç ve Yöntemler: Çalışma, Aralık 2017 ile Ağustos 2019 tarihleri arasında karmaşık kafa derisi defekti nedeniyle opere edilen 14 hastadan oluşmaktadır. Hastalar yaş, cinsiyet, etiyoloji, radyasyon tedavisi öyküsü, defekt boyutu ve yeri, rekonstrüksiyon aşamaları, kraniyoplasti ve duraplasti seçenekleri, serbest flep tipi, alıcı arter, ven greft gereksinimi ve komplikasyon açısından değerlendirilmiştir.
Bulgular: On bir erkek ve üç kadından oluşan hastaların yaş ortalaması 56,7 idi. Skalp defektlerinin etiyolojisi bazoskuamöz karsinom, skuamöz hücreli karsinom, dev bazal hücreli karsinom, anjiyosarkom, atipik menenjiyom, glioblastoma multiforme ve anaplastik oligodendrogliomu içermekte idi. Defektler dokuz vakada tam kalınlıkta kalvaryum ve beş vakada perikranyumu içeriyordu. Kranioplastiler kaburga grefti (n = 1), kemik grefti (n = 1) ve titanyum meş (n = 7) ile yapıldı. Rekonstrüksiyon için kullanılan serbest flepler; muskulokutanöz latissimus dorsi (n = 4), latissimus dorsi kas (n = 3), anterolateral uyluk (n = 4), muskulokutanöz anterolateral uyluk (n = 1), vastus lateralis kas (n = 1) ve rektus abdominis kas flebi (n = 1) idi. Flep kaybı gözlenmedi. Hastaların dördünde komplikasyon oluştu, bunlar kısmi greft kaybı, yara ayrılması, seroma ve tatmin edici olmayan estetik sonuç idi.
Sonuç: Kompleks skalp defektlerinin rekonstrüksiyonu için lokal flepler yerine serbest doku transferleri seçilmelidir, çünkü lokal fleplerin başarısızlığı çok daha büyük kusurlar ve daha kötü sonuçlar yaratabilir. Düzgün rekonstrüksiyon için birçok seçenek vardır ve her vakanın komorbid koşullarını hesaba katarak uygun olanı seçmek önemlidir. (SETB-2020-10-199)