Aim: Leukemias are the most common malignancies in childhood with a proportion of %25-40. Manifestations of the skin findings can be a router. There are only a few researches in the literature about this subject. Our aim was to determine the skin findings in children with acute leukemia.
Materials and Methods: The cases who were treated and followed up in Pediatric Hematology and Oncology Clinics were included in the study. The diagnose and duration of the disease, whether in remission or not and patients’ treatment were noted. Dermatologic examination was recorded as a standard form.
Results: 59 acute leukemia patients (32 boys, 27 girls; aged 18 months to 17 years - mean: 8.69 years) were included in the study. 6 of the patients were acute myeloblastic leukemia and 53 of them were acute lymphoblastic leukemia. Patients were seen 1-6 times (mean: 2.30) and disease periods were 1 month to 8 years (mean: 2.31 years). 89.8% of the patients were in remission (53/59: 31 boys, 22 girls). In the cases of 93.2%, skin lesions were observed at least one examination (except 1 acute myeloblastic leukemia and 3 acute lymphoblastic leukemia patients). Skin infiltration of acute leukemia was not found. Kserosis, diffuse alopecia, miliaria, purpura and pitriasis simplex were the most frequent dermatoses.
Conclusions: 93.2% of the patients were observed to have skin lesions. Nonspesific skin lesions were detected in the foreground. Although these results are compatible
Amaç: Lösemiler, %25-40 gibi bir oranla çocukluk çağının en sık görülen malinitesidir. Deri bulguları hastalığın seyri sırasında yönlendirici nitelik taşıyabilmektedir. Literatürlerde bunu konu alan az sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu çalışma ile amacımız akut lösemili çocuk hastalarda gözlenen deri bulgularını saptamaktı.
Gereç ve Yöntemler: Hastanemiz Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji Kliniği’inde takip ve tedavi edilen olgular çalışmaya alındı. Olguların hastalığı, süresi, remisyonda olup olmadığı ve tedavisi not edildi. Dermatolojik muayenesi yapılarak standart forma kaydedildi.
Bulgular: Yaşları 18 ay-17 (ort: 8.69) arasında değişen 59 akut lösemi hastası (32 erkek, 27 kız) çalışmaya alındı. Hastaların 6‘sı akut myeloblastik lösemi, 53‘ü akut lenfoblastik lösemi idi. Hastalar 1-6 kez (ort: 2.30 kez) görüldü. Hastalık süreleri 1 ay-8 yıl (ort: 2.31 yıl) arasında değişmekteydi. Hastaların %89.8‘i (53/59: 31 erkek, 22 kız) remisyondaydı. Olguların takiplerinde %93.2’sinin (1 akut myeloblastik lösemi ve 3 akut lenfoblastik lösemi olgusu hariç) en az bir muayenesinde deri lezyonu gözlendi. Akut lösemilerin deri infiltrasyonuna dair bulguya rastlanmadı. Kserosis, diffüz alopesi, miliarya, purpura ve pitriasis simpleks en sık gözlenen beş dermatozdu.
Sonuç: Olgularımızda %93.2 oranında deri lezyonu gözledik. Nonspesifik deri lezyonlarını ön planda saptadık. Bu sonuç benzer yayınlarla uyumlu olmakla beraber; geniş serilerle yapılan çalışmalarla daha sağlıklı sonuçlar elde edileceğini düşünmekteyiz.