Objective: Critical valvular aortic stenosis is the most common congenital heart disease which requires fetal cardiac intervention. This case is presented to emphasize the significance of prenatal intervention in our country.
Case: Our case is a female infant with a birthweight of 1600 g at 29th gestational weeks from the first pregnancy of an 18 years old mother. At prenatal 24th gestational weeks critical valvuler aortic stenosis detected and resuscitated and entubated at birth. At chest roentgenogram there was findings of respiratory distress syndrome, so mechanical ventilation support applied and 2 doses of surfactant therapy given. Dopamine and alprostadil infusion was started. Critical aortic stenosis diagnosis with accompanying left ventricular failure was confirmed following postnatal echocardiographic examination. Aortic valvuloplasty preocedure was applied at the postnatal fifth hour. The patient observed to have partial improvement in vital findings following balloon valvuloplasty but was lost four hours after the intervention.
Conclusion: We believe that the number of centers where cardiac interventions will implent must be increase to a satisfactory level.
Amaç: Kritik valvüler aort darlığı en sık fetal kardiyak girişim gerektiren doğumsal kalp hastalığıdır. Bu olgu, ülkemizde fetal kardiyak cerrahinin önemine vurgu yapmak amacı ile sunulmuştur.
Olgu: Olgumuz 18 yaşındaki annenin ilk gebeliğinden 29. Gestasyonel haftada 1600 gram doğan kız bebek. Prenatal 24. Gestasyonel haftada kritik valvüler aortik stenoz saptanıp doğumda resüsite edilip entübe edildi. Akciğer grafisinde ağır respiratuar distres sendromu bulguları olması üzerine solunum destek cihazına bağlanarak iki doz sürfaktan verildi. Dopamin ve alprostadil infüzyonu başlandı. Postnatal ekokardiyografik incelemede sol ventrikül yetmezliğinin eşlik ettiği kritik aort darlığı tanısı teyid edildi. Postnatal 5. saatte balon aortik valvüloplasti işlemi yapıldı. Yaşamsal bulgularında kısmi düzelme gözlenen hasta işlemden sonraki 4. saate yoğun bakımda kaybedildi.
Sonuç: Ülkemizde fetal kardiyak girişimlerin yapılabileceği merkez sayısının yeterli düzeye çıkarılması gerektiği kanısındayız.