Objective: This study aims to investigate the effect of prednisolone treatment on the pregnancy rates of in vitro fertilization (IVF) patients with positive thyroid autoantibodies.
Methods: This study was conducted in the IVF unit of Gazi University Faculty of Medicine. It included 158 patients who underwent intracytoplasmic sperm injection using the long-term protocol of a gonadotropin-releasing hormone (GnRH) agonist that was positive for thyroid autoantibodies. Each test’s reference value was used as a positive measure of anti-thyroid peroxidase and anti-TG antibodies. On the day of oocyte intake, 44 of 158 patients were started on prednisolone, and the other 114 patients were followed up without medication.
Results: In the control group, pregnancy did not occur in 67.5% of the patients; it was determined that 21.1% were pregnant, 5.3% had biochemical pregnancies, 4.4% had twin pregnancies, 0.9% had triplet pregnancies, and 0.9% had ectopic pregnancies. In the extended prednisolone group, pregnancy did not occur in 56.8% of the patients; it was determined that 36.4% of them were pregnant, 4.5% had twin pregnancies, and 2.3% had biochemical pregnancies. An increase in pregnancy rate was observed in the extended prednisolone group, while a statistically significant difference was found between the groups in terms of the mean values of prednisolone according to pregnancy status (p<0.05). It was thus determined that the rate of conception increased in the extended prednisolone group compared to the controls.
Conclusion: There is a strong relationship between the presence of thyroid autoantibodies and poor IVF results. The coadministration of prednisolone can improve the clinical pregnancy rate in women affected by thyroid autoimmunity.
Amaç: Bu çalışmada tiroid otoantikoru pozitif olan invitro fertilizasyon hastalarında prednizolon tedavisinin gebelik hızına etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Tüp Bebek Ünitesi Bölümünden, Ekim 2010 ile Eylül 2011 arasında tiroid otoantikoru pozitif olan gonadotropin salgılatıcı hormon (GnRH) agonisti uzun protokolü kullanılarak gerçekleştirilen intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI) yapılmış 158 hastayı içeren retrospektif bir çalışmadır. Anti-TPO ve anti-TG antikorlarının pozitiflik ölçütü olarak her tetkikin kendi referans değeri kullanıldı. 158 hastanın 44’üne oositin alındığı gün prednol başlandı ve diğer 114 hasta ilaçsız takip edildi.
Bulgular: Araştırmaya katılan kontrol grubunun %67,5’inin gebe kalmadığı, %21,1’inin gebe kaldığı, %5,3’ünün biyokimyasal gebelik, %4,4’ünün ikiz gebelik, %0,9’unun üçüz gebelik, %0,9’unun ise ektopik gebelik yaşadığı belirlenmiştir. Prednol verilip uzatılan grupta ise, %56,8’inde gebelik gerçekleşmediği, %36,4’ününde gebelik gerçekleştiği, %4,5’inde ikiz gebelik gerçekleştiği, %2,3’ünde biyokimyasal gebelik gerçekleştiği belirlenmiştir. Prednol verilerek uzatılan grupta gebelik oranında artış olduğu gözlenmiştir.
Çalışma grubunun gebelik durumuna göre prednol ortalama değerleri arasında istatistiksel anlamlı bir farklılık olduğu belirlenmiştir (p<0,05). Kontrol grubuna göre prednol verilmesi uzatılan grupta gebe kalma oranının yükseldiği belirlenmiştir.
Sonuç: Tiroid otoantikorlarının varlığı ile zayıf IVF sonucu arasında güçlü bir ilişki vardır. Prednisolon birlikte tedavisi, tiroid otoimmünitesinden etkilenen kadınlarda, klinik gebelik oranını iyileştirebilir. (SETB-2020-05-079)