Objectives: The pandemic of coronavirus disease 2019 (COVID-19) is still effective all over the world. Compared to adults, data on pediatric patients are limited. In this study, we aimed to retrospectively examine the demographic, clinical, and laboratory characteristics of pediatric patients who were followed up with the diagnosis of COVID-19 in the first 3 months of the pandemic in our hospital.
Methods: A total of 190 patients, aged 1 month–18 years, who were followed up with a definite/probable diagnosis of COVID-19, who were treated in the Pediatric Infection Clinic, were included in the study. The demographic features, clinical characteristics, and laboratory findings of the patients were retrospectively analyzed from their electronic medical records.
Results: Eighty (42.1%) of the patients were laboratory confirmed (Polymerase chain reaction positive in nasopharyngeal swab). Mean age was 72 (2–216 months) and 102 (53.7%) patients were female. Family contact history was present in 115 (60.5%) patients. The patients were classified as asymptomatic (5.8%), mild (73.2%), moderate (18.4%), and severe/critical (2.6%) according to the severity of the disease. The most common symptoms were cough (71.1%) and fever (51.1%). Hydroxychloroquine alone or in combination was the most commonly used agent.
Conclusion: In our study, in which we examined the pediatric COVID-19 patients, most of the patients had a mild clinical course, but there were applications with different clinical pictures such as acute appendicitis. Therefore, COVID-19 infection, which is still very unknown, will continue to surprise us with both changing treatment protocols and clinical presentations such as multisystem inflammatory syndrome in children.
Amaç: Coronavirus disease 2019 (COVID-19) pandemisi, halen tüm dünyada etkisini sürdürmektedir. Erişkinlere kıyasla çocuk hastalarla ilgili veriler sınırlıdır. Bu çalışmada, hastanemizde pandeminin ilk üç ayında COVID-19 tanısı ile takip edilen çocuk hastaların demografik, klinik, laboratuvar özelliklerinin retrospektif olarak incelenmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Çocuk Enfeksiyon Kliniğinde ayaktan/yatarak tedavi gören kesin/olası COVID-19 tanısı ile takip edilen 1 ay-18 yaş arası 190 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların, demografik yapıları, klinik özellikleri ve laboratuvar bulguları elektronik tıbbi kayıtlarından retrospektif olarak incelendi.
Bulgular: Hastaların 80 (% 42.1)’i laboratuvar ile (nazofarengeal sürüntüde PCR pozitif) doğrulanmıştı. Ortalama yaş 72 ( 2-216 ay), 102 (% 53.7) hasta kız idi. Aile içi temas öyküsü, 115 (%60.5) hastada mevcuttu. Hastalar hastalığın şiddetine göre asemptomatik (%5.8), hafif (%73.2), orta (%18.4) ve ağır/kritik (%2.6) olarak sınıflandırıldı. En sık görülen semptom, öksürük (%71.1) ve ateş (% 51.1) idi. Hydroxychloroquine tek ya da kombine olarak en sık kullanılan ajandı.
Sonuç: Çocuk yaş grubu COVID-19 hastalarını incelediğimiz çalışmamızda, hastaların büyük kısmı hafif klinik seyir göstermekteydi ancak akut appandisit gibi farklı klinik tablo ile başvurularda mevcuttu. Bu nedenle halen çok bilinmezi olan COVID-19 enfeksiyonu gerek değişen tedavi protokolleri gerekse MIS-C gibi klinik prezentasyonları ile bizi şaşırtmaya devam edecektir. (SETB-2021-06-197)