Objective: To determine the prevalance of external genital abnormalities among neonates in our hospital.
Material and Method: A total 3437 neonates delivered at Şişli Hamidiye Etfal Hospital between January 2010- December 2010 were examined at birth for external genital abnormalities. The presence of cliteromegali, inguinal / labial mass, hypospadias, micropenis, and undescended testicles and ambigus genitalia were examined.
Results: The study identified 20 (6/1000) neonates with external genital abnormalities. All of them were examined within 3 days of life. Morphological abnormalities comprised: undescended testes (cryptorchidsm)(12/20), isolate hypospadias (5/20), cliteromegali (1/20), epispadias (1/20) and ambiguous genitale (1/20). The incidence of hypospadias and cryptorchidism were found 0.34%, 0.23%, respectively. Prematurity occured in 4/20 cases. Congenital adrenal hyperplasia were detected in two cases.
Conclusions: External genital anomalies are among the most common congenital anomalies. Proper early diagnosis and management of genital abnormalities are of great importance to minimize medical, psychological and social complications. Our result reinforce the importance of a careful examination of genital morphology in neonatal period towards the recognition of minor defects that can be clinical features of a disorder of sex devolpoment.
Amaç: Hastanemizdeki yenidoğanlar arasında dış genital anomali sıklığının belirlenmesi.
Gereç ve Yöntem: Ocak 2010 - Aralık 2010 tarihleri arasında Şişli Hamidiye Etfal Hastanesi’nde doğan 3437 yenidoğan olgu dış genital anomali açısından incelendi. Kliteromegali, inguinal/labial alanda kitle, hipospadias, mikropenis, ambigus genitalya ve inmemiş testis varlığı kaydedildi.
Bulgular: Bu çalışmada 20 (6/1000) yenidoğan olguda dış genital anomali tespit edildi. Olguların tümü yaşamının ilk 3 gününde muayene edildi. Tespit edilen morfolojik anormallikler: İnmemiş testis (kriptorşidizm) (12/20), izole hipospadias (5/20), kliteromegali (1/20), epispadias (1/20) ve ambigus genitale (1/20) idi. Kriptorşidizm sıklığımız %0.34, hipospadias sıklığımız ise %0.23 olarak saptandı. Olguların 4’ü prematüre idi. İki olguda kongenital adrenal hiperplazi saptandı.
Sonuç: Dış genital anomaliler en sık rastlanılan kongenital anomaliler grubunda yer alır. Genital anomalilerin uygun olarak erken tanı ve tedavisi, tıbbi, psikolojik ve sosyal sorunları en aza indirmek için büyük önem taşımaktadır. Çalışmamızda, yenidoğan döneminde dikkatli bir genital morfolojik inceleme sonucu fark edilen minör anomalilerin, cinsel gelişim bozukluğunun bir klinik bulgusu olabileceğini vurgulamak istedik.