Objective: The aim of this retrospective trial is to investigate the anaesthetic records of the 133 operations of 111 patients undergoing spinal surgery with general anaesthesia from January.1990 to June.2001 at Şişli Etfal Research and Education Hospital.
Study design: The demographic data of the patients, indications, preanaesthetic assessment and premedication, duration of anaesthesia-operation, anaesthetic techniques were investigated. Methods which was used for observation of vital parameters and amount of blood loss, products used for blood transfusion and fluid replacement, complications, the postoperative analgesic methods were searched.
Results: 54 female, 57 male patients aged between 1.5-78 years were investigated. The most frequent indication for surgery was fractures (in 73 patients-66%). In 7 cases (6%) anterior, 71 cases (64%) posterior, and 33 cases (30%) combined anterior- posterior approaches were preferred. Mean duration of anaesthesia and operation were 305.71 and 256.65 minutes respectively. Balanced anaesthetic technique was used in 80 procedures (60%). Induced hypotension in 25 procedures (19%) and wake-up test in 10 procedures (8%) were used. In 108 procedures (81%) patients were monitorized invasively. Homologous blood transfusion in ¡11 procedures (83%), ototransfusion technique in 10 procedures (8%) were used. Crystalloid solutions alone in 85 procedures (64%) and combined with colloid solutions in 48 procedures (36%) were infused. In 20 procedures (15%) patients were transferred to the intensive care unit. The postoperative analgesia was provided with classical methods in 100 procedures (75%).
Conclusion: The preanaesthetic assessment should include neurological examination in patients undergoing spinal surgery. The anaesthetic technique should minimize the peroperative bleeding and allow the neurophysiological tests to be done safely. Also invasive monitorization should be performed, adequate postoperative analgesia should be provided. The patients should be interned in intensive care unit for 24-48 hours to follow up and apply supportive treatment.
Amaç: Bu geriye dönük çalışmada; Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Ocak.1990-Haziran.2001 tarihleri arasında genel anesteziyle vertebra cerrahisi uygulanan 111 olguya ait 133 girişimdeki anestezi kayıtlarının incelenmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve yöntem: Olguların demografik özellikleri, cerrahi girişim endikasyonu-yönü, preanestezik vizit ve premedikasyondaki uygulamalar saptanmıştır. Anestezi-cerrahi süreleri, anestezi özellikleri, vital parametrelerin takibinde, kan kaybı miktarının tespitinde kullanılan yöntemler, kan ve sıvı replasmanını sağlamak amacıyla verilen ürünler, komplikasyonlar, postoperatif analjezi yöntemleri belirlenmiştir.
Bulgular: En genci 1,5 en yaşlısı 78 yaşında olan olguların 54’ü kadın 57‘si erkekti. En sık cerrahi endikasyon 73 olguda (%66) vertebra kırığı iken, 7 olguda anterior (%6), 71 olguda posterior (%64) ve 33 olguda anterior-posterior kombine girişim (%30) uygulanmıştır. Anestezi ve cerrahi süreleri ortalama 305.71 ve 256.65 dakikadır. 80 girişimde (%60) yöntem olarak dengeli anestezi seçilmiştir. 25 girişimde (%19) peroperatuar kontrollü hipotansiyon uygulanmış, 10 girişimde (%8) wake-up testi yapılmıştır. Invaziv monitorizasyon 108 girişimde (%81) sağlanmıştır. 111 girişimde (%83) homolog kan transfüzyonu, 10 girişimde (%8) ototransfüzyon yapılmıştır. Sıvı replasmanında kristaloid solüsyonlar 85 girişimde (%64) yalnız başına, 48 girişimde (%36) kolloidle kombine kullanılmıştır. Postoperatif dönemde 20 girişim sonrasında (%15) olgular yoğun bakım ünitesine alınmıştır. Analjezi 100 girişimi takiben (%75) geleneksel yöntemlerle sağlanmıştır.
Sonuç: Vertebra ameliyatı yapılacak olgularda preanestezik muayene nörolojik muayeneyi de içermelidir. Uygulanacak anestezi tekniği peroperatuar kanamayı en aza indirgeyebilmeli, nörofizyolojik testlerin güvenle yapılmasına olanak sağlayabilmelidir. Olgularda invaziv monitorizasyon uygulanmalı, postoperatif dönemde yeterli analjezi sağlanmalıdır. Ayrıca solunum desteği gereken olguların 24-48 saat yoğun bakım ünitesinde takibi ve destek tedavisi yapılmalıdır.