Amaç: Ülkemizde yayınlanmış abdominal nöroblastom serisiazdır. Bu çalışmada çocukluk çağındaki abdominal nöroblastomlarla ilgili cerrahi deneyimlerimiz paylaşılmıştır.Hastalar ve yöntem: 2000–2005 yılları arasında tanı koyularak tedavisi yapılan abdominal nöroblastom vakaları incelendi. Tanı yöntemleri, evre, uygulanan cerrahi tedaviler ve sağkalım değerlendirildi.
Bulgular: Yaşları 4 ay- 8 yaş arasında toplam 23 hasta ameliyat edildi. Hastaların %65’i evre 3 veya 4’tü. İleri evredeki hastaların histolojik tanısı 2000 yılında açık biyopsi (n=6) ya da parsiyel rezeksiyon (n=1) ile koyulurken, daha sonraki yıllarda kalın iğne biyopsisi (n=8) tercih edildi. Bir hastada da kemik iliği ve VMA değeri ile tanıya gidildi. Beş hastaya ilk operasyonda total tümör rezeksiyonu yapıldı. Kemoterapi sonrasındaBR5 hastaya geç primer total, 5 hastaya parsiyel rezeksiyon yapıldı. Bir hastaya izlemde lokal nüks eksizyonu uygulandı. On sekiz hasta sağkalım açısından değerlendirildi. Sekiz hasta ortalama 17.1 ay içinde kaybedildi (%44.4). Bir hasta tedaviyi terk etmiştir, bir hasta progresyonla evindedir, bir hastanın tedavisiBRsürmektedir. Yedi hasta (%38.9) tedavilerini tamamlamış ve yaşamaktadırlar. Ortalama izlem süreleri 28.4 aydır. Bunların ikisinde stabil artık kitle bulunmaktadır.
Sonuç: Hastalarımız büyük oranda çok geç evrelerde başvurmuşlardır. Uygun hastalarda iğne biyopsisi kullanılmış ve geç primer cerrahiyi teknik olarak kolaylaştırdığı düşünülmüştür.
Amaç: Ülkemizde yayınlanmış abdominal nöroblastom serisiazdır. Bu çalışmada çocukluk çağındaki abdominal nöroblastomlarla ilgili cerrahi deneyimlerimiz paylaşılmıştır.Hastalar ve yöntem: 2000–2005 yılları arasında tanı koyularak tedavisi yapılan abdominal nöroblastom vakaları incelendi. Tanı yöntemleri, evre, uygulanan cerrahi tedaviler ve sağkalım değerlendirildi.
Bulgular: Yaşları 4 ay- 8 yaş arasında toplam 23 hasta ameliyat edildi. Hastaların %65’i evre 3 veya 4’tü. İleri evredeki hastaların histolojik tanısı 2000 yılında açık biyopsi (n=6) ya da parsiyel rezeksiyon (n=1) ile koyulurken, daha sonraki yıllarda kalın iğne biyopsisi (n=8) tercih edildi. Bir hastada da kemik iliği ve VMA değeri ile tanıya gidildi. Beş hastaya ilk operasyonda total tümör rezeksiyonu yapıldı. Kemoterapi sonrasındaBR5 hastaya geç primer total, 5 hastaya parsiyel rezeksiyon yapıldı. Bir hastaya izlemde lokal nüks eksizyonu uygulandı. On sekiz hasta sağkalım açısından değerlendirildi. Sekiz hasta ortalama 17.1 ay içinde kaybedildi (%44.4). Bir hasta tedaviyi terk etmiştir, bir hasta progresyonla evindedir, bir hastanın tedavisiBRsürmektedir. Yedi hasta (%38.9) tedavilerini tamamlamış ve yaşamaktadırlar. Ortalama izlem süreleri 28.4 aydır. Bunların ikisinde stabil artık kitle bulunmaktadır.
Sonuç: Hastalarımız büyük oranda çok geç evrelerde başvurmuşlardır. Uygun hastalarda iğne biyopsisi kullanılmış ve geç primer cerrahiyi teknik olarak kolaylaştırdığı düşünülmüştür.