Objectives: Contrast-induced nephropathy (CIN) accounts for 10% of all causes of hospital-acquired renal failure. The pathophysiological cellular mechanism of the CIN development remains unclear and seems to be multifactorial. Herein, we aimed to determine the role of red cell distribution width (RDW) in the development of CIN after elective percutaneous intervention in patients with stable coronary artery disease, which in our opinion has not been researched enough.
Methods: Between October 2009 and October 2011, a total of 211 patients with stable coronary artery disease who had undergone a coronary intervention procedure were evaluated prospectively. The patients were classified according to the development of CIN, and both groups were compared statistically according to clinical, laboratory, and demographic features, including the serum RDW level.
Results: In 18.8% of the patients, CIN was observed. The mean age was 64±10.5, and 59% of the study group was male. An advanced age, male gender, hypertension, the serum total protein level, high density lipoprotein, and albumin levels were correlated with the development of CIN. The mean RDW level was 13.7±1.4%, and the mean creatinine level was 1.0±0.2 mg/dL. There was not any correlation between RDW and the presence of CIN (CIN[−]=13.8±1.5, CIN[+]=13.6±1.0, p>0.05), and also a multivariate regression analysis proved this non-correlation (OR: 0.92, 95% confidence interval [CI]=0.62–1.34; p: 0.67 ). There was only a correlation between hypertension and male gender with CIN that was proved with a multivariate regression analysis (OR=5.74, 95% CI: 1.96–16.79, p<0.01 vs OR=5.34, 95% CI=1.22–23.3, p: 0.02, respectively).
Conclusion: Our outcomes indicate that the RDW has a limited use as a CIN predictor in patients with stable coronary artery disease.
Amaç: Kontrast madde nefropatisi (KMN), hastanede gelişen böbrek yetersizliklerin % 10’nunu oluşturur. KMN gelişimindeki hücresel patofizyolojik mekanizma net olmayıp çok faktörlü görünmektedir. KMN gelişiminde kırmızı hücre dağılım genişliğinin (RDW) rolü stabil koroner arter hastalarında yeterince araştırılmamıştır. Bu çalışmayla stabil koroner arter hastalarında koroner anjiogarfi sonrasında KMN gelişiminde RDW rolünü sorgulamayı amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Ekim 2009-Ekim 2011 tarihleri arasında stabil koroner arter hastalığı olan ve non-invazif tanı testleri ile iskemi saptanan, koroner anjiografi ve girişim uygulanan toplam 211 hasta ileriye dönük olarak incelendi. Hastalar KMN gelişimine göre iki gruba ayrıldı ve iki grup klinik, demografik ve RDW’yi de içeren laboratuar bulgularına göre istatistiksel olarak karşılaştırıldı.
Bulgular: Hastaların %18.8‘inde KMN gelişimi izlendi. Ortalama yaş 64±10.5, %59’u erkekti. İleri yaş, erkek cinsiyet, hipertansiyon, high density lipoprotein (HDL) düzeyi, serum albumin ve total protein miktarları KMN gelişimi ile ilişkili bulundu. Ortalama kırmızı hücre dağılım genişliği %13,7±1.4 olup, ortalama kreatinin değeri 1.0±0.2 mg/dL olarak gözlenmiştir. KMN varlığı ile kırmızı hücre dağılım genişliği arasında ilişki gözlenmemiş olup (sırasıyla 13.8±1.5, 13.6±1.0, p>0.05), çok değişkenli regresyon analizi de bu durumu desteklemiştir. (Odd oranı (OR): 0.92, % 95 CI: 0.62 – 1.34; p: 0.67) Çok değişkenli regresyon analizinde yalnızca cinsiyet ve hipertansiyon varlığı KMN gelişiminde bağımsız öngördürücü olarak belirlenmiştir. (sırasıyla, OR: 5.74, %95 CI: 1.96-16.79 p<0.01 ve OR: 5.34, %95 CI: 1.22-23.3 p: 0.02 )
Sonuç: Bulgularımız, stabil koronoer arter hastalarında kırmızı hücre dağılım genişliğinin KMN gelişiminde öngördürücü olarak kullanımının kısıtlı yeri olduğunu göstermiştir.