Objective: Mad honey intoxication results from consuming honey which is produced from rhododendron flowers and containing Grayanotoxin (GTX). This intoxication is seen rarely, however it may lead some life-threatening signs. In this study, it was aimed to retrospectively discuss the effects of 38 mad honey intoxication cases on the organs in the light of demographic and biochemical blood gas parameters.
Material and Methods: We enrolled 38 patients diagnosed with “mad honey intoxication” retrospectively, who were admitted to our emergency department between January 2010 to December 2012.
Results: Of cases, 23 (60.5%) were male and 15 (39.5%) were female. Our cases were between the ages of 29 and 86 years. The mean age of cases was 55.42±12.63 years. The mean onset of symptoms after honey intake was determined to be 92.82±30.09 minutes. The mean heart rate when cases applied to hospital was found to be 49.74±11.41 beats/min. and the mean systolic and diastolic blood pressures were found to be 72.16±16.92 mmHg and 43.79±10.58 mmHg, respectively.
The mean amount of atropine treatment given to the patient was found to be 0.76±0.55 mg and the mean crystalloid fluid given was 1336.84±935.31 mL. Except the rhythm problems, gastrointestinal, respiratory and cardiovascular system findings were in normal range. There was no correlation found between the amount of honey consumed and the onset of symptoms in the cases.
Conclusion: Mad honey intoxication most often affects the cardiovascular system. Hypotension and bradycardia are the most common signs in these patients. Sufficient fluid hydration and 1-2 mg intravenous atropine are often adequate for the treatment.
Amaç: Deli bal zehirlenmesi; Rhododendron çiçeklerinden üretilen ve içinde Grayanotoxin (GTX) bulunan balın tüketilmesi sonucunda oluşur. Oldukça nadir görülmesine ragmen hayatı tehdit eden bulgulara sebep olabilir. Bu çalışmada hastanemize başvuran 38 deli bal zehirlenmesi vakasının demografik ve biyokimyasal kan gazı paremetreleri ışığında organlar üzerindeki etkilerinin retrospektif olarak literatür eşliğinde tartışılması amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya 2010-2012 yılları arasında acil servise herhangi bir şikayetle başvurmuş ve ‘Deli Bal Zehirlenmesi’ tanısı almış toplam 38 hastanın retrospektif dataları dahil edildi.
Bulgular: Olguların 23 (%60.5)’i erkek, 15 (%39.5)’i bayandı. Olgularımız 29 ile 86 yaşları arasındaydı. Olgularımızın yaş ortalamaları 55.42±12.63 yıl olarak belirlendi. Olguların bal alımı sonrası semptomların başlama süresi ortalama 92.82±30.09 dak olarak belirlendi. Olgularda hastaneye başvurudaki kalp atım hız ortalaması 49.74±11.41 atım/dak, ortalama sistolik kan basıncı değeri 72.16±16.92 mmHg ve ortalama diyastolik kan basıncı 43.79±10.58 mmHg olarak bulundu. Hastaların ortalama 0.76±0.55 mg atropin ve 1336.84±935.31 ml kristaloid sıvı ile tedavi edildiği bulundu. Ritm problemleri dışında gastrointestinal, solunum ve kardiyovasküler sistem bulguları normal sınırlardaydı. Olguların bal tüketim miktarları ile, semptomların başlama süresi arasında bir korelasyon ilişkisi belirlenemedi.
Sonuç: Deli Bal Zehirlenmesi en sık kardiyovasküler sistemi etkilemektedir. Bu hastalarda en sık hipotansiyon ve bradikardiye rastlanmaktadır. Tedavide sıklıkla yeterli sıvı resüsitasyonu ve 1-2 mg İntravenöz Atropin tedavisi yeterli olmaktadır.