The analysis of the prognostic factors affecting survival after the curative resection in patients with rectal cancer

Objective: In this study we investigate the effects of the prognostic factors on the patients’ life expectancy whom underwent surgery for rectal cancer.
Methods: Between January 2004-December 2010, 112 patients were operated for rectal cancer at Þiþli Etfal Traning and Reserach Hospital, First General Surgery Clinic. 80 patients underwent curative resection. Their clinical records were retrospectively reviewed. Age, gender, body mass index, operation type, tumor location, tumor size, macroscopic type, tumor stage (TNM classification), histological type and degree of differentiation, circumferential resection margin (CRM), vascular invasion, perineural invasion, lymph node involvement, preoperative neoadjuvant therapy, postoperative adjuvant therapy, preoperative tumor markers, CEA (N: 0,0-3, 0), CA19-9 (N: 0-35U / ML), hemoglobin, serum albumin levels were identified as prognostic parameters. Their effects of 5-year survival were evaluated.
Results: There were 42 males and 38 females, mean age 57.8±11.0 years (age 20-79, Patient data were analyzed by univariate analysis. Patients who had extensive involvement of the rectum, tumor size larger than 5 cm, stage III-IV tumors, CRM positive, perineural and vascular invasion, lymph node positive, with high preoperative CEA levels according to the WHO classification and Malignant Melanoma or squamous cell carcinoma were short survival times. These factors were found to be independent prognostic factors were investigated by logistic regression analysis.
Conclusion: In our study, extensive involvement of the rectum, tumor size, tumor stage, perineural and vascular invasion, number of positive lymph nodes, CEA levels, positive CRM and tumor histological type were found to be independent prognostic factors. However, the effects of these parameters on survival should be more clearly. Therefore, it needs to increase the number of our patients and also the early stage patients and standardization of the surgical technique is required.

Küratif rezeksiyon yapýlan rektum kanseri olgularýnda ameliyat sonrasý saðkalýma etki eden prognostik faktörlerin analizi

Amaç: Rektum kanseri nedeniyle ameliyat ettiðimiz hastalarda prognostik faktörlerin yaþam süresi üzerine etkilerinin incelenmesi.
Yöntem: Ocak 2004-Aralýk 2010 yýllarý arasýnda Þiþli Etfal Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi 1.Genel
Cerrahi Kliniðinde rektum kanseri nedeniyle opere edilen 112 hastadan küratif rezeksiyon uygulanan 80 hastanýn klinik kayýtlarý retrospektif olarak incelendi. Yaþ, cinsiyet, vücut kitle indeksi, uygulanan ameliyat þekli, tümör lokalizasyonu, tümör boyutu, tümörün makroskopik tipi, tümörün evresi (TNM Sýnýflamasý), histolojik tip ve diferansiasyon derecesi, çevresel cerrahi sýnýr pozitifiði (ÇCS), vasküler invazyon, perinöral invazyon, lenf bezi tutulumu, preoperatif neoadjuvan tedavi, postoperatif adjuvan tedavi, ameliyat öncesi tümör belirteçleri; CEA (N: 0,0-3,0), CA19-9 (N: 0-35U/ML), hemoglobin, albumin düzeyleri prognostik parametre olarak belirlenip 5 yýllýk saðkalýma olan etkileri deðerlendirildi.
Bulgular: Hastalarýn 42’si erkek, 38’i kadýn ve yaþ ortalamalarý 57,8±11.0 (20-79yaþ) idi. Hastalarýn verileri univaryans analizle incelendiðinde; Yaygýn rektum tutulumu olanlar, tümör boyutunun 5 cm’den büyük olmasý, evre III-IV tümörü olanlar, çevresel cerrahi sýnýrda tümör olanlar, perinöral ve vasküler invazyonu olanlar, lenf bezi pozitif saptananlar, ameliyat öncesi CEA düzeyi yüksek olanlar ile WHO sýnýflamasýna göre Malign Melanom ve Skuamoz hücreli karsinom olanlarýn daha kýsa süreli yaþadýðý belirlendi. Bu faktörler Lojistik regresyon analizi ile incelendiðinde baðýmsýz prognostik faktörler olduðu saptandý.
Sonuç: Çalýþmamýzda yaygýn rektum tutulumu,tümör boyutu, tümörün evresi, perinöral ve vasküler invazyonu, pozitif lenf nodu sayýsý, CEA düzeyi, çevresel cerrahi sýnýr pozitifliði ve tümörün histolojik tipi baðýmsýz prognostik faktörler olarak bulunmuþtur. Ancak saðkalým üzerinde bu parametrelerin etkilerini daha net ortaya koyabilmemiz için vaka serimizin ve erken evre hastalarýmýzýn sayýsýnýn artmasýna ve cerrahi tekniðin standardizasyonuna ihtiyaç vardýr.