Objectives: Smoking is the major determinant of developing chronic obstructive pulmonary disease (COPD). A substantial proportion of patients with COPD continue smoking although they have significant respiratory symptoms, exacerbation history and comorbidities. We aimed to find the associated factors and clinical features of the patients who maintain smoking.
Methods: 200 current smokers and 132 former smokers with a spirometry-confirmed diagnosis of COPD were recruited from the outpatient department. Demographic characteristics, smoking backgrounds, treatment status, comorbidities, exacerbation history of the previous year, pulmonary function tests, blood biochemistry, dyspnea scales, symptom scores, and BECK anxiety scores were all recorded.
Results: No age and gender differences were found between current and former smokers. Compared to former smokers, current smokers were less qualified, had more cardiovascular diseases, more frequently exposed to tobacco smoke at home and at work place, more severe pulmonary function impairment, longer duration of COPD, longer time of smoking, earlier age of commencement in smoking, higher scores of BECK anxiety scores (BAI), higher levels of inflammatory markers in blood tests p<0.05. In multivariable analysis, lower values of FEV1%, higher scores of CAT and BAI, higher levels of platelet and CRP were found to decrease the likelihood of smoking cessation p<0.05. Additionally having diabetes, coronary artery disease and hypertension were inversely correlated with quitting smoking p<0.05.
Conclusion: COPD is a systemic inflammatory disease. We found over half of the patients with COPD were currently smoking, despite the severity of their airflow limitation, symptoms and even the comorbidities. Furthermore, 2 out of 5 of the current smokers reported having moderate to severe anxiety. Dyspnea and inflammatory markers had negative effects on smoking cessation, and anxiety might be the cause that led these patients to keep smoking.
Amaç: Tütün kullanımı, halen tüm dünyada önlenebilir ölüm nedenlerinden biridir. Sigarayı bırakmak, KOAH’lı hastalarda solunum fonksiyon testlerindeki yıllık 1. saniye zorlu expiratuvar akım hacmi kaybı ve mortalitenin önlenmesindeki en önemli etkendir. Ancak tüm girişimlere rağmen, dünyada sigarayı bırakma oranları ve sigarayı bıraktırma başarısı istenilen düzeyde değildir. Biz de bu çalışmada, sigara içmeye devam eden ve sigarayı bırakmış olan KOAH hastalarında, sigarayı bırakma motivasyonu ile ilişkili faktörleri ve bu hastaların farklı klinik özelliklerini bulmayı amaçladık.
Materyal Metot: Göğüs Hastalıkları Polikliniğinde onsekiz yaş üzeri, çalışmaya katılmak için gönüllü olan, en az iki yıldır takip edilen, tedavi altında ve stabil evrede, 200 aktif sigara içicisi ve 132 sigara içmeyi bırakmış, KOAH hastası çalışmaya alındı. Hayatı boyunca hiç sigara içmemiş olanlar, psikiyatrik hastalık tanısı ile tedavi görenler, son dört hafta içerisinde alevlenme nedeniyle hastaneye başvuranlar, kontrolsüz eşlik eden hastalığı bulunanlar çalışmaya dahil edilmedi. Tüm katılanlara deneyimli bir teknisyenle solunum fonksiyon testi yapıldı. Hastaların dispne skalaları (mMRC, BORG) ve semptom skorları (CAT) bunların Türkçeye çevrilmiş formlarıyla yapılarak ölçüldü. Hastalara BECK anksiyete anketi uygulandı
Bulgular: Halen sigara içenler ile geçmişte sigara içenler arasında yaş ve cinsiyet farkı bulunmadı. Aktif sigara içmeye devam edenlerin solunum fonksiyon bozukluklarının, sigarayı bırakanlara göre daha ciddi olduğu, daha uzun süredir KOAH tanılarının olduğu, sigara içme süresinin bu hastalarda daha uzun olduğu ve sigaraya başlama yaşının daha genç yaşta olduğu belirlendi p<0,05. Sigarayı bırakma üzerine etkili olan faktörlerin incelendiği çok değişkenli analizde ise, daha düşük FEV1% değerleri, daha yüksek semptom (CAT) ve BAI skorları, daha yüksek trombosit ve C reaktif protein düzeylerinin sigarayı bırakma olasılığını azalttığı belirlendi p<0,05. Ayrıca diyabet, koroner arter hastalığı ve hipertansiyona sahip olmak sigarayı bırakma ile ters orantılıydı p<0,05.
Sonuç: Çalışmamızda, KOAH'lı hastaların yarısından fazlasının, hava akımı kısıtlılığının ciddiyetine, semptomlarına ve hatta eşlik eden hastalıklarına rağmen halen sigara içmeye devam ettiğini gözlemledik. Dispne ve inflamasyon belirteçlerinin sigarayı bırakma üzerinde olumsuz etkileri olduğu ve bu hastaların sigarayı sürdürmesine neden olan ortak faktörün anksiyete olabileceğini düşündürdü. Bu hastalarda tütün bağımlılığı ve tıbbi durumların tedavisini aynı anda entegre etmenin bir yolunu bulmak için daha fazla çabaya ihtiyaç olduğu açıktır. (SETB-2023-12-221)