Objectives: A headache is prevalent in childhood and constitutes a significant part of outpatient applications. This study aimed to evaluate the results of etiology, clinical features, examination results, prophylactic treatment and follow-up in patients with a headache.
Methods: Between January 2017 and December 2018, the files of the patients with the complaint of headache were reviewed retrospectively in this study. A headache was classified according to the International Headache Society (IHS) criteria.
Results: In this study, 350 patients aged between 3-17 years old and the mean age of 11.2±2.7 with a headache were included; 212 (60.6%) of them was female and 138 (39.4%) of them was male. The rate of a primary headache was higher in females than in males (p=0.004). The headache causes were a migraine in 51.1%, tension-type headache in 32.3%, secondary in 13.4%, and not classified in 3.1%. The mean age of the patients with a primary headache was significantly higher than patients with a secondary headache (p<0.001). The most common trigger factor was insomnia (52.7%). Abnormal physical/neurological signs and symptoms were detected in 17 (9.49%) patients. Cranial magnetic resonance imaging (MRI) examination was performed in 121 (34.5%) patients. Abnormal findings were found in 35 (28.9%) of these. In this study, 33 patients underwent electroencephalography (EEG); none of the had an epileptiform abnormality. Flunarizine (23.2%) and cyproheptadine (7.5%) were the most administered prophylactic treatments. It was observed that all patients who had prophylaxis and who had come to control had a significant decrease in headaches.
Conclusion: The cause of childhood headaches is mostly migraine and tension-type headache. As long as there is no abnormality in the history and neurological examination, neuroimaging studies are not required in the routine evaluation of patients with a headache. Prophylactic treatment increases the quality of life in selected cases.
Amaç: Baş ağrısı, çocukluk çağında çok sıktır ve poliklinik başvurularının önemli bir kısmını oluşturur. Bu çalışmanın amacı, baş ağrısı yakınmasıyla başvuran hasta¬larda etiyoloji, klinik özellikler, tetkik sonuçları, proflaktik tedavi ve izlem sonuçlarını değerlendirmektir.
Yöntem: Ocak 2017 ile Aralık 2018 tarihleri arasında baş ağrısı yakınmasıyla başvuran hastaların dosyaları retrospektif olarak incelendi. Baş ağrıları, Uluslararası Baş Ağrısı Derneği kriterlerine göre sınıflandırıldı.
Bulgular: Yaşları 3-17 arasında, yaş ortalamaları 11,2±2,7 yıl olan 212 kız (%60,6), 138 erkek (%39,4) toplam 350 baş ağrısı olan hasta dahil edildi. Kız cinsiyette birincil baş ağrısı oranı erkek cinsiyete göre daha yüksek oranda bulundu (p=0,004). Baş ağrısı nedenleri %51,1 hastada migren, %32,3’ünde gerilim tipi baş ağrısı, %13,4 hastada ikincil, %3,1’isinde ise sınıflandırılamayandı. Birincil baş ağrısı olanların yaş ortalaması, ikincil baş ağrısı olanlara göre istatistiksel olarak yüksekti (p<0,001). En sık tetikleyici faktör uykusuzluktu (%52.7). Hastaların 17 (%9,49)‘sinde anormal fizik/nörolojik bulgu saptandı. Kranial manyetik rezonans görüntüleme incelemesi 121 (%34,5) hastaya yapılmıştı. Bunların 35 (%28,9)’inde anormal bulgular saptandı. Toplamda 33 hastaya elektroensefalogtrafi çekildi, hiçbirinde epileptiform anormallik saptanmadı. Proflaktik tedavi olarak en çok flunarizin (%23,2) ve siproheptadin (%7,5) verildi. Proflaksi başlanan ve kontrole gelen tüm hastaların baş ağrılarında belirgin azalma olduğu gözlendi.
Sonuç: Çocukluk çağı baş ağrılarının nedeni çoğunlukla migren ve gerilim tipi baş ağrısıdır. Anamnez ve nörolojik muayenede anormallik olmadığı sürece baş ağrılı hastaların rutin değerlendirmesinde nörogörüntüleme çalışmalarına gerek yoktur. Seçilmiş vakalarda verilen proflaktik tedavi hayat kalitesini arttır. (SETB-2018-12-183)