Aim: This study was aimed to present the demographic information about neonates who were hospitalized and followed in our neonatal clinic and who died during follow-up.
Material and Methods: In this study, records of neonates who died in our Neonatal Clinic in five years (from 1 January 2007 to 31 December 2011) were evaluated retrospectively. Neonatal mortality rates, perinatal-maternal risk factors and causes of mortality were determined.
Results: During the five years, 5491 patients admitted in our clinic and 167 of them died. The mortality rate was 3,04%. The rate of neonates who died in the first 24 hours was 15,6%, whereas 74,9% of them died in the first 7 days of life. The gender distribution of infant deaths was found 46.8% female and 53.2% male. The rate of consanguineous marriage was 28,1%. The rate of mothers <19 years of age was 2,3%; whereas >35 years of age was 14,3%. The rate of neonates who were born <37 weeks of gestational age was 61.6%, whereas 29,9% of them were <28 weeks of gestational age; 37,1% of them were <1000 g of birth weight and 64,6% of them were <2500 g. The most common causes of neonatal mortality were determined as respiratory distress syndrome and prematurity (24.6%), neonatal sepsis (14.9%) and congenital anomalies (10.2%). Other causes were found perinatal asphyxia (8.9%), other respiratory problems (pneumothorax, meconium aspiration syndrome, congenital diaphragm hernia, etc.) (8.9%), cyanotic congenital heart disease (8.4%), metabolic diseases (7.7%), intraventricular hemorrhage (7.7%), necrotizing enterocolitis (3.6%) and others (4.9%).
Conclusion: Prematurity and congenital anomalies are still frequent reasons of neonatal deaths. To establish preventable mortality reasons and prevent relevant conditions can be helpful to decrease neonatal mortality rates.
Amaç: Hastanemiz yenidoğan kliniğinde yatırılarak izlenen ve izlem sırasında kaybedilen bebeklerin demografik özelliklerinin sunulması amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Yenidoğan Kliniğimizde beş yıllık süre içerisinde (1 Ocak 2007–31 Aralık 2011), kaybedilen bebeklerin kayıtları retrospektif olarak incelenerek; neonatal mortalite oranları, perinatalmaternal risk faktörleri ve ölüm nedenleri belirlendi.
Bulgular: Çalışma süresince kliniğimize yatan hasta sayısı 5491 iken bu bebeklerin 167’si kaybedildi ve mortalite oranı %3,04 olarak saptandı. Kaybedilen bebeklerin %15,6’sı ilk 24 saat içerisinde, %74,9’u ise ilk 7 gün içerisinde kaybedilmişti. Kaybedilen bebeklerin %46,8’i kız, %53,2’si erkek idi. Akraba evliliği sıklığı %28,1 ve anne yaşı <19yaş olma oranı %2,3 ve >35 yaş olma oranı %14,3 olarak belirlendi. Kaybedilen bebeklerin %61,6’sı 37 gebelik haftasının altında, %29,9’u 28 gebelik haftası ve altında doğmuştu. Doğum ağırlığına göre ise %37,1’i 1000 g altında ve %64,6’sı 2500 g altında idi. En sık saptanan yenidoğan ölüm nedenleri; respiratuar distres sendromu ve immatürite %24,6, neonatal sepsis %14,9 ve konjenital anomaliler %10,2 olarak belirlendi. Diğer nedenler ise sırasıyla; perinatal asfiksi %9, diğer solunum problemleri (pnömotoraks, mekonyum aspirasyon sendromu, konjenital diyafragma hernisi v.b) %9, siyanotik konjenital kalp hastalığı %8,4, metabolik hastalıklar %7,7, intraventriküler kanama %7,7, nekrotizan enterokolit %3,6 ve diğer nedenler %4,9 olarak belirlendi.
Sonuç: Yenidoğan bebeklerin ölüm nedenleri arasında immatürite ve konjenital anomaliler günü- müzde önemli bir sıklıkta yer almaktadır. Bebeklerin önlenebilir ölüm nedenlerinin saptanarak bunları azaltmaya yönelik çabalar yenidoğan bebeklerin ölüm oranlarını azaltmada belirli oranda faydalı olacaktır.