ISSN : 1302-7123 | E-ISSN : 1308-5123
The risk factors and perinatal outcomes of shoulder dystocia during delivery [Med Bull Sisli Etfal Hosp]
Med Bull Sisli Etfal Hosp. 2014; 48(2): 96-101 | DOI: 10.5350/SEMB2014480205

The risk factors and perinatal outcomes of shoulder dystocia during delivery

Ali Doğukan Anğın1, Osman Temizkan1, Resul Karakuş1, İlhan Şanverdi1, Mesut Polat1, Pınar Anğın2, Selçuk Selçuk1
1Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, İstanbul-Türkiy
2Marmara Üniversitesi, Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilm Dalı, İstanbul-Türkiye

Objective: SD (shoulder dystocia) is an uncommon and unpredictable event complicating 0.2–3% of all vaginal deliveries. We sought to examine the current risk factors and perinatal outcomes of all cases of shoulder dystocia in a single institution over a five years period.
Material and Method: This is a retrospective study carried out at a large tertiary referral center serving a single urban population over a 5 years period from 1998-2013. Shoulder dystocia was defined as failure to deliver the shoulders at the first attempt in singleton cephalic vaginal deliveries. Details of maternal demographics, intrapartum characteristics and neonatal outcomes were recorded prospectively on a computerized database for analysis.
Results: Last five years, total number of vaginal birth was 31,497 and the incidance of shoulder dystocia was %0.1 (n=33) in this period. In the shoulder dystocia cases %21 (n=7) of them had gestational diabetes mellitus and only 21% of the patients (n=7) were nulliparous. In %39 (n: 13) of newborns who had sshoulder dystocia were observed signs of brachial plexus injury like moro reflex loss. Newborns who had shoulder dystocia, %39 (n: 13) had 4000 gr and above birthweight but only one of the newborns (%3) who had shoulder dystocia had antenatal ultrasonographic measurement of estimated fetal weight over 4000 grams (4050 gr). 3(%9) of newborns needed to be followed up in neonatal intensive care unit. Newborns who had shoulder dystocia were divided into two groups: babies with (n=18, %54) or without (n=15, %46) complication because of shoulder dystocia. Brachial plexus palsy was significantly more common among episiotomy + maneuver, compared with maneuver-only and episiotomy-only (p: 0.046).
Conclusion: We consider this robust and significant data relating to contemporary antecedents and outcomes of SD. As a complication which carries a significant risk of persistent neurological injury for the infant and consequent medicolegal implications for the clinician, continuous audit and high levels of awareness and training for all birth attendants should now be standard practice.

Keywords: Shoulder dystocia, risk factors, perinatal outcomes.

Doğum sırasında omuz distosisi için risk faktörleri ve perinatal sonuçları

Ali Doğukan Anğın1, Osman Temizkan1, Resul Karakuş1, İlhan Şanverdi1, Mesut Polat1, Pınar Anğın2, Selçuk Selçuk1
1Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, İstanbul-Türkiy
2Marmara Üniversitesi, Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilm Dalı, İstanbul-Türkiye

Amaç: Omuz distosisi (OD) tüm vajinal doğumların %0.2-3’ünü etkileyen, nadir olmayan ve öngörülemeyen bir komplikasyondur. Tek merkezde 5 yılda gerçekleşen omuz distosisi vakalarının mevcut risk faktörleri ve perinatal sonuçları değerlendirilmiştir.
Gereç ve Yöntem: Çalışma, refere bir merkez olarak hizmet veren Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 1998-2013 yılları arasındaki omuz distosisi vakalarının retrospektif taranması ile gerçekleştirildi. Tekiz sefalik gelişli vaginal doğumlarda omuzların doğumu esnasında ek müdahalelere gerek duyulan vakalar omuz distosisi olarak tanımlandı. Hastaların kayıt altına alınmış olan maternal demografik özellikleri, intrapartum özellikleri ve neonatal sonuçları bilgisayar veritabanında analiz edildi.
Bulgular: Son 5 yıllık dönemde toplam vaginal doğum sayısı 31497 olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemdeki omuz distosisi insidansı %0.1 (n: 33) olarak değerlendirildi. Hastaların %21’inde (n=7) gestasyonel diabetus mellitus (GDM) mevcuttur. Çalışmaya alınan hastaların sadece %21’i (n=7) nullipardır. OD gelişen bebeklerin %39’unda (n: 13) brakial pleksus yaralanması (BPY) bulguları görülmüştür. OD olan bebeklerin sadece birinde (%3) fetusun ultrasonografik tahmini fetal ağırlık (EFW) ölçümü 4000 gr üstünde değerlendirilmiş (4050 gr). Fakat OD olan yenidoğanların %39’unun (n: 13) doğum ağırlığı 4000 gr ve üzerinde ölçülmüştür. Bebeklerin 3’ü (%9) doğum sonrası yeni doğan yoğun bakım servisinde takip edilmiş. Yenidoğan bebekler, OD nedeniyle komplikasyon gelişen (n=18, %54) ve gelişmeyen (n=15, %46) olarak iki gruba ayrılmıştır. Brakial pleksus yaralanması, epizyotomi ve manevraların birlikte uygulandığı hastalarda sadece epizyotomi ve sadece manevra uygulananlara kıyasla daha fazla izlenmiştir (p: 0.046).
Sonuç: Omuz distosisinin kabul edilen risk faktörlerine göre tam anlamıyla öngörülebilir olmadığı kabul edilmektedir. Fakat yenidoğan ve anne komplikasyonları açısından uygun doğum eğitimleri düzenlenerek olası riskler minimuma indirgenebilir.

Anahtar Kelimeler: Omuz distosi, risk faktörleri, perinatal sonuçlar.

Corresponding Author: Ali Doğukan Anğın
Manuscript Language: Turkish
×
APA
NLM
AMA
MLA
Chicago
Copied!
CITE
LookUs & Online Makale