Haemodialysis (HD) is the most used renal replacement therapy, and has a high complication rate under acute conditions. In this study we aimed to evaluate the etiologic, demographic, and biochemical parameters and the prognosis of patients who needed first dialysis in our center. The study was designed as a retrospective, cross-sectional study. We evaluated 170 patients (68 female, mean age 58,7±18 years) who were dialysed for the first time during 2008. Patients were divided into two groups according to diagnosed as acute (Group1: ARF) or chronic (Group 2: CRF) renal failure.
Fifty-six of 170 patients (18 female, mean age 58,4±16,9 years) had acute renal failure(ARF) and 114 patients (50 female, mean age 58,8±18,6 years) had chronic renal failure(CRF). There was statistically significant difference in serum potassium, parathormone, and C reactive protein (CRP) levels between two groups. Femoral catheterization was the most common vascular access in both groups. The major dialysis indications were uremia, hyperkalemia, and hypervolemia. In Group 2, 48.8% of patients were not aware of their illness until the dialysis started. In evaluation of current status, 50% of acute renal failure patients were died, 35% were alive with normal renal function, 12,5% were undergoing dialysis treatment, and 2,5% treated by transplantation. Among chronic patients mortality rate was 16,9%, 72% of patients were undergoing HD, 6,7% on peritoneal dialysis (PD), and 4,5% of patients had transplantation. Acute tubular necrosis and postrenal etiology were the most common etiology in Group 1. Diabetes mellitus and hypertension were the most common etiology in group 2.
In conclusion, although most of the patients had CRF, about half were not aware of their illness, while only small portion of patients who were aware had a fistula. ARF had still higher mortality rate than chronic patients.
En sık renal replasman tedavi seçeneği olan hemodiyaliz(HD) akut durumlarda yüksek komplikasyon oranına sahiptir. Bu çalışmada merkezimizde ilk kez diyalize alınan hastaların etiyolojik, demografik, biyokimyasal parametreleri ve hastaların prognozlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Çalışma retrospektif ve kesitsel bir çalışma olarak planlandı. 2008 yılında ilk kez hemodiyalize alınan 170 hasta (68 kadın, ortalama yaş 58,7±18 yıl) değerlendirildi. Hastalar böbrek yetmezliklerinin akut (Grup 1: ABY) ve kronik (Grup 2: KBY) olmasına göre iki gruba ayrıldı.
Yüzyetmiş hastanın 56’sında (18 kadın, ortalama yaş 58,4±16,9 yıl) akut böbrek yetmezliği(ABY) ve 114 hastada ise (50 kadın, ortalama yaş 58,8±18,6 yıl) kronik böbrek yetmezliği(KBY) vardı. Serum potasyum, parathormon ve C Reaktif Protein (CRP) düzeylerinde iki grup arasında anlamlı farklılık saptandı. Her iki grupta da en sık kullanılan vasküler yol femoral kateterizasyondu. Başlıca diyaliz endikasyonları üremi, hiperpotasemi ve hipervolemiydi. KBY hastalarının %48,8’inin diyalize alındığında hastalıklarından haberdar olmadıkları saptandı. Son durumları değerlendirildiğinde ABY olan hastaların %50’sinin exitus olduğu, %35’inin normale döndüğü, %12,5 hastanın HD’e devam ettiği ve kalan %2.5 hastanın ise transplantasyon olduğu saptandı. Kronik hastalarda mortalite hızı %16,9 idi. Bu gruptaki hastaların %72’sinin hemodiyaliz tedavisine devam ettiği, %6,7’sine periton diyalizi ve %4,5 hastaya renal transplantasyon uygulandığı saptandı. Akut tübüler nekroz ve postrenal etyoloji Grup 1’de en sık etyolojik neden olarak saptandı. Diyabet ve hipertansiyon Grup 2’de en sık etyolojik nedendi.
Sonuç olarak; hastaların çoğunluğunda tanıları KBY olmasına rağmen bunların yarıya yakını hastalıklarından haberdar değildi. Hastaların çok azında fistül vardı. ABY olan hastalarda ise halen mortalite oranı kronik hastalardan daha yüksektir.