Objectives: ST-segment elevation myocardial infarction (STEMI) complicated by respiratory failure is associated with a greater number of in-hospital and out-of-hospital adverse cardiovascular events (CVEs). The aim of this study was to analyze in-hospital outcomes and the factors affecting the outcomes of intubated patients diagnosed with STEMI who underwent primary percutaneous coronary intervention (pPCI) at a single tertiary care center.
Methods: The data of 592 patients diagnosed with acute STEMI who were admitted to the emergency department between May 2017 and January 2019 and subsequently underwent pPCI were retrospectively reviewed. Cardiovascular risk factors as well as biochemical and angiographic characteristics of patients who were intubated in the emergency room or ambulance due to cardiac arrest and those who were not intubated were compared. Adverse CVEs were defined as in-hospital death, cerebrovascular stroke, and acute stent thrombosis.
Results: A total of 60 patients (70% male; mean age: 63.6±14.0 years) who were intubated and 532 non-intubated patients (81% male; mean age: 60.2±12.1 years) were included in the study. The angiographic features of the 2 groups were similar. An adverse CVE was experienced by 43.3% of the intubated patients and 3.6% of the non-intubated patients. Multivariate analysis indicated that age (odds ratio [OR]: 1.065; p<0.001), serum lactate level (OR: 1.308; p<0.001), and left ventricle ejection fraction (OR: 0.946; p<0.001) were independent predictors of in-hospital adverse CVE in the intubated patient group.
Conclusion: The results of this single-center study showed that 1 in 10 patients hospitalized with STEMI were intubated, and approximately 4 in 10 intubated STEMI patients had an in-hospital CVE.
Amaç: Solunum yetmezliği ile komplike olan ST segment yükselmeli miyokard infarktüsü (STEMI) hastane içi ve hastane dışı artmış istenmeyen kardiyovasküler olaylarla (KVO) birliktedir. Çalışmamızda, üçüncü basamak merkezimizde STEMI tanısı ile kabul edilmiş ve entübe edilmiş hastaların hastane içi sonuçlarını ve etki eden faktörleri analiz etmeyi amaçladık.
Yöntem: Mayıs 2017 ile Ocak 2019 arasında acil servisde akut ST segment elevasyonlu MI tanısı alan 592 hasta retrospektif tarandı. Primer PKG öncesinde, acil servis veya ambulansda kardiyak arrest nedeniyle entübe edilen hastalar ile entübe edilmeyen hastalar biyokimyasal, kardiyovasküler risk faktörleri, anjiografik özellikleri ile karşılaştırıldı. İstenmeyen KVO, hastane içi ölüm, serebrovasküler inme ve akut stent trombozu olarak tanımlandı.
Bulgular: Entübe olan 60 hasta (%70 erkek, ortalama yaş 63.6 ±14.0) ve entübe olmayan 532 hasta (%81 erkek, ortalama yaş 60.2 ±12.1) çalışmaya dahil edildi. Gruplar arasında anjiografik özellikler benzerdi. Entübe olan hastaların %43,3’de, entübe olmayan hastaların %3.6’sında istenmeyen KVO meydana geldi. Çok değişkenli analizde, yaş (OO: 1.065, p<0.001), serum laktat düzeyi (OO: 1.308, p<0.001) ve sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (SVEF) (OO: 0.946, p<0.001) entübe olan STYME hastaların hastane içi istenmeyen KVO’ların bağımsız öngördürücüsü olarak tespit edildi.
Sonuç: Tek merkezli çalışmamız, STYME’lü her 10 hastadan birinin entübe edildiğini, entübe olan 10 hastadan yaklaşık dördünün hastane içi istenmeyen olaylara sahip olduğunu gösterdi.