Objectives: Retrospective analysis of cases diagnosed with brain death in our hospital in the last 15 years.
Methods: The files and computer records of the cases diagnosed with brain death in the intensive care units of our hospital between January 2008 and January 2023 were evaluated retrospectively. The demographic data of the cases, the primary disease leading to brain death, the complementary tests used in the diagnosis of brain death, the day on which brain death was diagnosed in the intensive care unit, and the donor status were examined.
Results: A total of 228 cases diagnosed as brain death were detected. Seven patients with missing data were excluded from the study. 61.99% of the cases were male, 38.01% were female, 14.02% were under 18 years old, 68.34% were between 18 and 65 years old, 17.64% were over 65 years old. Brain death was diagnosed in 69.69% of the patients admitted to the intensive care unit in the first 7 days, 22.17% in 7–14 days, and 8.14% after 14 days. The primary disease causing brain death was found to be 47% hemorrhagic cerebral injury, 21% traumatic hemorrhagic injury, 18% ischemic cerebral injury, and 14% hypoxic cerebral injury. No ancillary testing was used in 38% of the cases. Carotid doppler ultrasound was used in 36%, computed tomography angiography was used in 22%, and transcranial doppler was used in 4%. Families agreed to be organ transplant donors in 28.95% of the cases. 71.05% family members refused to be organ transplant donors.
Conclusion: The number of organ donations and the diagnosis of brain death has decreased rapidly with the covid-19 pandemic. In order to increase organ donation, we think that the necessary education should be given at an early age to increase organ donation awareness and social awareness.
Amaç: Çalışmamızda hastanemizde son 15 yılda beyin ölümü tanısı almış olguların retrospektif incelenmesi.
Gereç ve Yöntem: Hastanemizin yoğun bakım ünitelerinde Ocak 2008 ile Ocak 2023 tarihleri arasında beyin ölümü tanısı alan vakaların dosya ve bilgisayar kayıtları retrospektif olarak değerlendi. Olguların demografik verileri, beyin ölümüne yol açan primer hastalık, beyin ölümü tanısında kullanılan tamamlayıcı testler, yoğun bakımda kaçıncı günde beyin ölümü tanısı aldığı ve donör durumları incelendi.
Bulgular: Beyin ölümü tanısı alan toplam 228 vaka tespit edildi. Verileri eksik 7 hasta çalışma dışı bırakıldı. Vakaların %61.99’u erkek, %38.01’i kadın, %14,02’si 18 yaşın altında, %68.34’ü 18-65 yaş arasında, %17,64’ü 65 yaş üstü bulundu. Yoğun bakıma yatan vakaların %69,69 ‘u ilk 7 günde, %22,17’si 7-14 günde, %8,14’ü ise 14 günden sonra beyin ölümü tanısı aldı. Beyin ölümüne neden olan primer hastalık; %47 vaka hemorajik serebral hasar, %21 vaka travmatik hemorajik hasar, %18 vaka iskemik serebral hasar ve %14 vaka hipoksik serebral hasar olarak bulundu. Vakaların %38’inde yardımcı test kullanmamıştır.%36’sında karotis doppler ultrason, %22’sinda BT anjiografi ve %4’ünde transkranial doppler kullanıldığı saptandı. Vakaların %28,95’i organ nakli donörü olmasını aileleri kabul etti. %71,05 aile yakını organ nakli donörü olmasını reddetti
Sonuç: Organ bağışı sayısı ve beyin ölümü tanısı covid-19 pandemisiyle hızlı bir düşüş yaşamıştır. Organ bağışını arttırmak için organ bağış bilincini ve toplumsal bilincin artması için gerekli eğitimlerin erken yaşlarda yapılması gerektiğini düşünüyoruz. (SETB-2023-05-092)