Objective: To compare the usage of laryngeal mask airway (LMA) and orotracheal intubation (OTI), which are separate airway management methods in tracheal reconstruction surgeries, in terms of perioperative management, mortality, and morbidity.
Methods: Adult patients who underwent tracheal reconstruction surgery between June 2020 and June 2022 were included in the study, retrospectively. Patients with lost data or primary tracheal malignancy were excluded. Patients who underwent tracheal reconstruction were divided into two groups: LMA and OTI.
Results: Of a total of 57 included patients, the OTI and LMA groups had 30 (52.63%) and 27 patients (47.37%), respectively. The rate of intubated transfer to the intensive care unit and the length of stay in the intensive care unit were significantly higher in the OTI group (p=0. 014, p=0. 031) than those of the LMA group; further, in tracheal cultures, reproduction was also significantly higher in the OTI group (23.33%) (p=0. 007). The postoperative mortality rates were similar in both groups.
Conclusion: Since the absence of tension in end-to-end anastomosis of the trachea is vital for successful surgery, the LMA application (which has no tracheal contact) can be considered superior to OTI. In this study, LMA was successfully applied in all patients. Considering that the aim of anesthesia management should be to provide adequate oxygenation and normocarbia with minimally invasive intervention, we suggest airway management using LMA as the first option for tracheal reconstruction surgery because of the advantages described in this study.
Amaç: Çalışmamızda trakeal rekonstrüksiyon ameliyatlarında laringeal maske (LMA) ve orotrakeal entübasyon (OTI) kullanımının perioperatif mortalite ve morbidite açısından karşılaştırmayı amaçladık.
Yöntemler: Haziran 2020 ile Haziran 2022 tarihleri arasında trakeal rekonstrüksiyon ameliyatı geçiren erişkin hastalar retrospektif olarak çalışmaya dahil edildi. Veri kaybı olan ve primer trakeal malignitesi olan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Trakeal rekonstrüksiyon yapılan hastalar iki gruba ayrıldı: grup LMA ve grup OTI.
Bulgular: Çalışmaya dahil edilen toplam 57 hastadan OTI ve LMA gruplarında sırasıyla 30 (%52,63) ve 27 (%47,37) hasta vardı. Entübe olarak yoğun bakım ünitesine transfer oranı ve yoğun bakım ünitesinde kalış süresi OTI grubunda LMA grubuna göre anlamlı olarak daha yüksekti (p=0. 014, p=0. 031); ayrıca, trakeal kültürlerde üreme OTI grubunda anlamlı olarak daha yüksekti (%23.33) (p=0. 007). Ameliyat sonrası mortalite oranları her iki grupta da benzer gözlendi.
Sonuçlar: Trakeanın uç uca anastomozunda gerilim olmaması ve trakeal kontaminasyonun olmaması başarılı bir cerrahi için hayati önem taşıdığından, LMA uygulaması OTI'ye göre daha üstün kabul edilebilir. Bu çalışmada LMA tüm hastalarda başarıyla uygulanmıştır. Anestezi yönetiminin amacı minimal invaziv girişimle yeterli oksijenasyon ve normokarbiyi sağlamaktır. Bu nedenle çalışmamızın sonucuna göre trakeal rekonstrüksiyon cerrahisinde ilk seçenek olarak LMA kullanımını öneriyoruz. (SETB-2024-03-057)