Objectives: This study aimed to examine the clinical and laboratory features of the patients diagnosed with food allergy who applied to the pediatric allergy outpatient clinic.
Methods: This study was performed between March 2016 and December 2017 as a cross-sectional observational study. The files of 90 patients with food allergy were evaluated retrospectively.
Results: Ninety patients were included in the study. Sixty three (70%) of the cases were male and 27 (30%) were female. The median age of the patients was 12 months (range 3-156), and the age at onset of symptoms was 4 months (1-156). At the time of the diagnosis, the total number of eosinophils was 410/mm3 (0-4600), and the total IgE value was 83.1 IU/ml (3.17-2500). When the cases were divided into two groups according to their gender, no significant difference was found between the groups regarding the median age, onset age of the symptoms, total IgE, eosinophil and specific IgE levels. Fifty (55.6%) cases had atopic dermatitis, 31 (34.4%) had urticaria, 6 (6.7%) had proctocolitis, 2 (2.2%) had angioedema and 1 (1.1%) had anaphylaxis. Thirty-four (37.8%) of the cases had IgE-mediated, six (6.7%) cases had non-IgE mediated, and 50 (55.5%) cases had mixed type food allergy. The most common food allergens were egg 29 (32.2%), cow’s milk and egg 27 (30%) and cow’s milk 22 (24.4%). In the skin prick test, sensitivity was found in 52 (57.7%) patients. The most common sensitization was against egg (22.2%). Specific IgE values were found as F1: 0.87 kU/L (0.10-100), F2: 0.30 kU/L (0.10-96.90) and F5: 0.48 kU/L (0.10-53).
Conclusion: Egg and cow’s milk allergy were the most common food allergens in our study. However; more than half of the patients were diagnosed with atopic dermatitis. Evaluation of the patients with atopic dermatitis in terms of food allergy may be appropriate.
Amaç
Çocuk alerji polikliniğine başvuran besin alerjisi tanısı konulan olguların klinik ve laboratuvar özelliklerinin belirlenmesi amaçlandı.
Gereç ve yöntem
Bu çalışma kesitsel gözlemsel bir çalışma olarak Mart 2016- Aralık 2017 tarihleri arasında yapıldı. Besin alerjisi tanısı ile izlenen 90 hastanın dosyası geriye dönük olarak değerlendirildi.
Bulgular
Çalışmaya 90 olgu dahil edildi. Olguların 63’ü (%70) erkek, 27’si (%30) kız idi. Olguların median yaşı 12ay (3-156), semptomların başlama yaşı 4 ay (1-156) idi. Tanı anındaki eozinofil sayısı 410/mm3 (0-4600), total IgE değeri 83.1 IU/ml (3,17-2500) idi. Olgular cinsiyetlerine göre 2 gruba ayrılarak değerlendirildiğinde ortalama yaş, semptomların başlama yaşı, total IgE düzeyleri, eozinofil düzeyleri ve spesifik IgE düzeylerine göre gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Olguların 50 (% 55,6) ’sine atopik dermatit, 31(% 34,4)’ ine ürtiker, 6 (% 6,7)’sına proktokolit, 2 (%2,2 )’sine anjioödem, 1(%1,1 )’ine anafilaksi tanısı konuldu. Olguların 34 (%37,8)’ünde IgE aracılı, 6 (% 6,7)’sında non-IgE ve 50 (%55,5)’sinde mikst tip besin alerjisi saptandı. En sık tespit edilen besinler yumurta 29 (%32,2); süt ve yumurta 27 (%30) ve inek sütü 22 (%24,4) idi. Deri prik testinde hastaların 52 (%57,7) ’sinde duyarlılık saptandı. Olgularda en fazla yumurta (%22,2) duyarlılığı tespit edildi. Spesifik IgE değerleri F1: 0,87 kU/L (0,10-100), F2: 0,30 kU/L (0,10-96,90), F5: 0,48 kU/L (0,10-53) olarak saptandı.
Sonuç
Besin alerjisine en sık neden olan besinler yumurta ve inek sütüdür. Bununla birlikte hastaların yarısından fazlası atopik dermatit tanısı aldığından; atopik dermatitli hastaların besin allerjisi açısından değerlendirilmeleri uygun olabilir.