Objective: The aim of this study is to compare the intraoperative and short-term outcomes of different surgical approaches for hormone active and non-functional adrenal masses.
Methods: The data of 206 patients who underwent adrenal gland surgery in our clinic between 2012 and 2020 were retrospectively analyzed. Pre-operative outpatient clinic records of the patients, imaging methods, laboratory results and surgery records, operation time (OT), amount of bleeding, duration of hospital stay, and complications were evaluated. Patients were divided into two groups as those with non-functional mass (n=80) and those with hormoneactive mass (n=126).
Results: The median age of the patients was 52 (range 19–83) and 77.2% of them were female. Tumor size was larger in hormone active group (p=0.311), and the difference was more pronounced in the pheochromocytoma subgroup (p=0.088). The rate of transition to open surgery was similar in both groups (0.959), and no conversion to laparoscopy or conventional open surgery was performed in robotic cases. The duration of surgery (p=0.669), mean amount of blood loss (p=0.834), and mean hospital stay (p=0.195) were also similar between the two groups. Intraoperative and post-operative complications were similar between two groups (p=0.573 and p=0.415, respectively). Considering the subgroup analysis of the patients in hormone active group; the duration of hospital stay was longer in patients with Cushing syndrome (p=0.001), while there was no difference in OT and estimated blood loss between patients who were operated for Conn, Cushing, and pheochromocytoma (p=0.086 and p=0.099; respectively).
Conclusion: Surgical results of hormone active adrenal masses were found to be similar to non-functional masses. Although the hormonal condition of the mass does not change the difficulty level of the surgical procedure, it may be recommended that the robotic approach be preferred to facilitate manipulation in these masses.
Amaç: Hormon aktif ve fonksiyonel olmayan adrenal kitlelerde farklı cerrahi yaklaşımların intraoperatif ve kısa dönem sonuçlarını karşılaştırmak.
Yöntem: 2012-2020 yılları arasında kliniğimizde adrenal bez cerrahisi geçiren 206 hastanın verileri retrospektif olarak incelendi. Hastalara ait ameliyat öncesi poliklinik kayıtları, görüntüleme yöntemleri, laboratuvar sonuçları ve ameliyat kayıtları, ameliyat süreleri, kanama miktarı, hastanede kalış süresi, komplikasyonlar değerlendirildi. Hastalar, non-fonksiyonel kitlesi olanlar (n=80) ve hormon-aktif kitlesi olanlar (n=126) şeklinde 2 gruba ayrıldı.
Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 56,5 (19-83) olup %77,2’si kadındı. İki grup arasında demografik bulgular benzerdi. Kitle boyutları fonksiyonel kitlelerde daha büyük olup (p=0,311), feokromositoma alt grubunda fark daha belirgindi (p=0,088). Her iki grupta açık cerrahiye geçiş oranı benzer olup (0,959), robotik olgularda laparoskopi veya konvansiyonel açık cerrahiye geçiş yapılmadı. İki grup arasında, ameliyat süresi (p=0,669), ortalama kan kaybı miktarı (p=0,834) ve ortalama hastanede kalış süresi de benzerdi (p=0,195). Hormon aktif grupta yer alan hastaların alt grup analizlerine bakıldığında; Conn, Cushing ve Feokromositoma nedeniyle ameliyat edilen hastalar arasında ameliyat süresi ve tahmini kan kaybı açısından fark saptanmazken (p=0,086 ve p=0,099; sırasıyla), hastanede yatış süresi Cushing’li hastalarda daha uzun olarak bulundu (p=0,001).
Sonuç: Hormon aktif adrenal kitlelerin cerrahi sonuçları non-fonksiyonel kitlelerle benzer olarak bulunmuştur. Kitlenin hormonal durumunun cerrahi prosedürün zorluk derecesini değiştirmediği düşünülmekle birlikte robotik yaklaşımın bu kitlelerde manipülasyonu kolaylaştırmak için tercih edilmesi düşünülmelidir. (SETB-2021-05-147)