Objective: In orthopedic procedures spinal anesthesia is often the preferred method. When performing a spinal anesthesia, sedation is also applied in order to tolerate the operation. Sedative agent that used needs provide rapid onset and recovery, should have minimal side effects. Our study aimed to compare the sedation quality, the hemodynamic and respiratory effects of remifentanil and dexmedetomidine infusion for sedation in patients undergoing spinal anesthesia during orthopedic procedures.
Material and Method: For study 90 subjects (ASAI-III) who underwent lower extremity surgery under spinal anesthesia were included. The age ranged between 20 and 60 years. This study is a prospective, randomized, controlled study. For spinal anesthesia, between L4-L5 distance, 2 ml of 0.5% hyperbaric bupivacaine was administerd and unilateral spinal anesthesia was achieved. In group 1, 20 ml / 10-minute loading dose followed by 15 ml/h infusion of 0.9% NaCl solution. In group 2, 0.5 mcg/kg (20 ml) 10-minute loading dose followed by 0.2 mcg/ kg/h dexmedetomidine infusion. In group 3, 0.5 mcg/kg (20 ml) 10-minute loading dose followed by 0.1 mcg/ kg/h remifentanil infusion. Of the cases, before the spinal block (BB), after the block (AB), at the 1st, 5th, 10th, 15th, 20th minute of sedation and 10-minute intervals until the end of operation; mean arterial pressure (MAP), heart rate (HR), respiratory rate (RR), peripheral oxygen saturation (SPO2), sedation and nausea, vomiting, bradycardia, hypotension, desaturation, respiratory depression such side effects have been recorded.
Results: The age, sex, weight, height averages and duration of operation did not significantly differed between groups. In group 3 HR was observed significantly lower than group 1 and 2 (p<0.05). At all times MAP measurements significantly decreased in all groups when compared with before sedation measurements (p<0.05). There was no significant difference between the groups in terms of respiratory rate and SPO2. When the Ramsay Sedation Scores (RSS) were compared; in group 3, a significant increase was observed at 1th minute of sedation when compared with before sedation scores (p<0.05). In group 2 and 3 no significant difference was observed between
before sedation and after sedation scores. There was also no significant difference between RSS scores and complication distrubition between groups.
Conclusion: Remifentanil used for sedation, during spinal anesthesia, provides more stable hemodynamics. Remifentanil and dexmedetomidine showed similar sedative effects, with a low incidence of side effects. Although dexmedetomidine and remifentanil sedation scores were similar to the control group, they provide a clinically effective sedation. Low doses of dexmedetomidine and remifentanil can be used safely for sedation during regional anesthesia.
Amaç: Ortopedik girişimlerde sıklıkla spinal anestezi tercih edilir. Spinal anestezide, operasyonun tolere edilebilmesi için sedasyon uygulanır. Kullanılan sedatif ajan hızlı başlangıç ve uyanma sağlamalı, minimal yan etkiye sahip olmalıdır. Çalışmamızda; Ortopedik girişimler esnasında, spinal anestezi uygulanan olgularda sedasyon amaçlı remifentanil ve deksmedetomidin infüzyonunun sedasyon kalitesini, hemodinamik ve solunumsal etkilerini karşılaştırmayı amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Ortopedi Kliniklerinde spinal anestezi ile alt ekstremite operasyonu planlanan, ASA I- III, 20-60 yaş arasında, 90 olgu çalışmaya dahil edildi. Çalışma prospetif, rastgele, kontrollü olarak planlandı. L4-L5 mesafesinden, 2 ml %0.5 hiperbarik bupivakain verilerek tek tearaflı spinal anestezi sağlandı. Grup1’e 20 ml/ 10 dakika yükleme dozunu takiben 15 ml/saat %0.9 NaCl infüzyonu, Grup 2’ye, 0.5 mcg/kg (20 ml) 10 dakika yükleme dozunu takiben 0.2 mcg/kg/saat deksmedetomidine infüzyonu, Grup 3’e 0,5 mcg/kg (20 ml) 10 dakika yükleme dozunu takiben 0.1 mcg/kg/dakika remifentanil infüzyonu uygulandı. Olguların spinal blok öncesi (BÖ), blok sonrası (BS) ve sedasyon uygulamasını takiben 1., 5., 10., 15., 20. dakikalarda ve operasyon bitimine kadar 10 dakika aralarla ortalama arter basıncı (OAB), kalp tepe atımı (KTA), solunum sayısı (SS), periferik oksijen satürasyonları (SPO2), sedasyon skorları ve bulantı, kusma, bradikardi, hipotansiyon, desatürasyon, solunum depresyonu gibi yan etkileri kaydedildi.
Bulgular: Grupların yaş, cinsiyet, kilo, boy ortalamaları ve operasyon süreleri dağılımları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmemiştir. Grup 3 KTA ölçümleri ortalamaları açısından Grup 1 ve 2’den istatiksel olarak anlamlı düşüş göstermiştir (p<0.05). OAB ölçümleri tüm gruplarda spinal anestezi sonrası 1.dk’dan itibaren tüm zamanlarda, sedasyon öncesine göre istatiksel anlamlı düşüş göstermiştir (p<0.05). Gruplar arasında solunum sayıları ve SPO2 açısından istatiksel fark bulunmamıştır. Ramsay Sedasyon Skoru ölçümleri Grup 3’te sedasyon sonrası 1. dakikada sedasyon öncesine göre istatiksel anlamlı yükseliş göstermiştir (p<0.05). Grup 1 ve 2’de RSS’de sedasyon öncesine göre sedasyon sonrasında istatiksel anlamlı farklılık görülmemiştir. Üç grup arasında RSS ölçümlerinde istatiksel farklılık yoktur. Üç grubun komplikasyon dağılımları arasında istatiksel farklılık görülmemiştir.
Sonuç: Spinal anestezi uygulamasında sedasyon amacıyla kullanılan remifentanilin daha stabil hemodinami sağladığını, remifentanil ve deksmedetomidinin benzer sedatif etki gösterdiğini, düşük yan etkiye sahip olduklarını tespit ettik. Deksmedetomidin ve remifentanilin sedasyon skorları kontrol grubuyla benzer olmakla birlikte klinik olarak etkin sedasyon sağlamaktadırlar. Deksmedetomidin ve remifentanil rejyonel anestezi uygulamalarında sedasyon amacıyla düşük dozlarda güvenle kullanılabilir.