Objective: We aimed to research the most effective treatment method of the middle and upper ureteral impacted stones of which is 1.5-2 cm diameter size.
Material and Method: Between 2000 and 2013, 75 patients who had impacted stone size of between 1.5-2cm at the middle and upper part of the ureter were examined. Patients had been analysed in terms of their demographical characteristics, stone size, hospitalization time, stone- free and complication rates. For statistical analysis Pearson’s chi-square, Mann Whitney-U and student-t tests has applied. The significance level is determined as p<0.05.
Results: Sixty five ureteroscopy and twenty four ureterolithotomy, a total of 87 treatment method had been given to 75 patients. Ureteroscopy had been applied by semi rigid ureteroscope. Eleven of twenty four patients ureterolithotomy were open surgery and 13 were laparoscopic ureterolithotomy. Stone size wasn’t greater in the group which has received ureterolithotomy examination compared to group received ureteoscopy examination (503-395 mm3 p=0.172). The hospitalization times was similar for each group (3.4-4.1 days p=0.086). The stone- free rate was 96% for ureterolithotomy group and 46% for ureteroscopy group. Ureterolithotomy has been found more successful then ureteroscopy (p=0.01). Although ureterolithotomy group has only one complications (4%), 1 patient in ureteroscopy group faced with total avulsion and 2 patients were faced ureteral perforation (6.3%).
Conclusion: Due to the failure of semi rigid ureteroscope and the high major possibility of complication even if there is not a flexible ureteroscope option, laparoscopic ureterolithotomy or open surgery can be applied instead of ureteroscopy for the treatment of stones which is seen at the upper and middle part of the ureter.
Amaç: Üreter orta ve üst bölümünde görülen 1.5-2 cm arası impakte taşların tedavisinde en etkin tedavi yönteminin araştırılmasını amaçladık.
Gereç ve Yöntem: 2000-2013 yılları arasında üreter orta ve üst bölümünde 1.5-2.0 cm boyutunda impakte taşı olan ve kliniğimizde opere edilen 75 hasta çalışmaya alındı. Hastalar demografik verileri, taş hacimleri, hastanede kalma süreleri, taşsızlık ve komplikasyon oranları açısından karşılaştırıldı. İstatistiksel analiz için Pearson ki-kare, Mann Whitney-U ve student-t testi kullanıldı. Anlamlılık sınır değeri p<0.05 olarak kabul edildi.
Bulgular: Yetmişbeş hastaya altmışüçü üreteroskopi ve yirmidördü üreterolitotomi olmak üzere toplam 87 ünite tedavi uygulandı. Üreteroskopi semi- rijid üreteroskopla yapıldı. Üreterolitotomilerin 11’i açık, 13’ü laparoskopik yapıldı. Taş hacimleri arasında anlamlı bir fark yoktu (503-395 mm3 p=0.172). Hastanede kalma süreleri iki grup arasında benzerdi (3.4-4.1 gün p=0.086). Taşsızlık oranları karşılaştırıldığında üreterolitotomi grubunda %96, üreteroskopi grubunda %46 olarak bulundu.
Üreterolitotomi, üreteroskopiden anlamlı olarak daha başarılı bulundu (p=0.01). Üreterolitotomi grubunda sadece bir hastada komplikasyon gelişirken (%4); üreteroskopi grubunda bir hastada total avulsiyon, iki hastada açığa geçmeyi gerektiren perforasyon gelişti (%6.3).
Sonuç: Üreter üst ve orta bölümü taşlarının tedavisinde semi- rijid üreteroskopinin düşük başarısı ve yüksek majör komplikasyon oranı düşünülerek, fleksible üreteroskopi imkanı da yoksa, üreteroskopi yapmadan, laparoskopik veya açık üreterolitotomi düşünülebilir.