Objectives: The mean platelet volume (MPV) and the MPV-to-platelet (PLT) count ratio have long been reported as inflammation markers. In this study, we aimed to investigate the predictive value of the MPV and the MPV-to-PLT ratio on surgical wound healing in patients who underwent abdominal hysterectomy and experienced infections at the surgical site following surgery, despite adequate antimicrobial treatment.
Methods: A total of 100 patients who encountered surgical wound infection (SWI) after abdominal hysterectomy were enrolled retrospectively. Samples for complete blood count were drawn the day before the operation. All patients received preoperative and postoperative antibiotic prophylaxis and proper antimicrobial treatment following the SWI development. Patients’ condition resolved after standard care and antimicrobial agents were classified as the standard care group. Others, in whom an improvement despite the standard care was not observed, underwent delayed primary closure and were classified as the delayed primary closure group.
Results: The PLT count was decreased (319.5±66 103/µL vs. 392±121 103/µL; p<0.05), MPV(9.2±1.3 fL vs. 8.2±1.5 fL; p<0.05), and the MPV-to-PLT ratio (0.030±0.006 vs. 0.024±0.014; p<0.05) was increased in the delayed primary closure group compared to the standard care group. A receiver operating characteristic curve analysis was performed to determine the predictive value of these parameters on the response to standard care measures providing 8.28fL as a cut-off value for MPV (AUC=0.647, 72% sensitivity and 52% specificity) and 0.025 as a cut-off value for the MPV-to-PLT ratio (AUC=0.750, 75% sensitivity and 67% specificity) for predicting nonresponsiveness.
Conclusion: An increased preoperative MPV and the MPV-to-PLT ratio may predict poor wound healing following total abdominal hysterectomy.
Amaç: Ortalama trombosit hacmi (OTH) ve OTH/Trombosit sayısı oranı inflamasyonun belirteçleri olarak bilinmektedirler. Bu çalışmada cerrahi histerektomi uygulanan ve uygun antibiyotik tedavisine rağmen yara yeri enfeksiyonu gelişen hastalarda OTH ve OTH/Trombosit oranının yara iyileşmesi için bir belirteç olup olmadığını araştırmayı amaçladık.
Yöntem: Abdominal histerektomi (TAH) sonrası yara yeri enfeksiyonu gelişen 100 hasta geriye dönük olarak çalışmaya dahil edildi. Tam kan sayımı için kan örnekleri cerrahiden önceki gün alındı. Tüm hastalar cerrahi öncesi ve sonrası antibiyotik profilaksisi ve yara yeri enfeksiyonu için uygun antibiyotik aldı. Standart bakım ve antimikrobiyal tedavi ile iyileşen hastalar standart tedavi grubu olarak adlandırıldı. Standart bakıma rağmen gelişme olmayan ve gecikmiş primer kapama planlanan hastalar gecikmiş primer kapama grubu olarak adlandırıldı.
Bulgular: Gecikmiş primer kapama grubunda standart tedavi grubuna göre trombosit sayıları daha azdı (319.5±66 103/µL’ ye karşı 392±121 103/µL; p< 0.05) ancak OTH (9.2±1.3 fL’ye karşı 8.2±1.5 fL; p< 0.05) ve OTH/Trombosit oranı (0.030 ± 0.006’ ye karşı 0.024±0.014; p< 0.05) ve anlamlı şekilde yüksekti. ROC eğrisi analizi standart tedaviye yanıtsızlığı belirlemede OTH için 8.28 fL değerini (Eğri altındaki alan: 0.647, 72% sensitivite ve 52% spesifisite), OTH/Trombosit oranı için 0.025 oranını (Eğri altındaki alan: 0.750, 75% sensitivite ve 67% spesifisite) kesim değeri olarak belirledi.
Sonuç: Yüksek preoperatif OTH ve OTH/Trombosit oranı TAH sonrası kötü yara iyileşmesi için belirteç olabilir.