Objectives: One of the most common complications of thyroidectomy is hypoparathyroidism and that complication has a multifactorial etiology. The etiology of post-operative hypoparathyroidism is multifactorial, some factors affecting hypoparathyroidism have been revealed in the literature, and there are some conflicting results about this complication. In the present study, we aimed to evaluate pre-operative and intraoperative factors affecting development of hypoparathyroidism.
Methods: Data of 542 patients underwent thyroidectomy±central dissection (±lateral dissection) and whose post-operative parathormone values could be obtained, between 2012 and 2020 were collected prospectively and evaluated retrospectively. A parathyroid hormone (PTH) value of <15 pg/mL at the post-operative 4th h was defined as hypoparathyroidism, and a calcium (Ca) value of <8 mg/dl on the 1st post-operative day was defined as biochemical hypocalcemia. Patients were divided into two groups as post-operative hypoparathyroidism (Group 1) and non-hypoparathyroidism (Group 2). In addition, PTH value below the reference value at the post-operative 6th month and/or still needing calcium treatment was defined as permanent hypoparathyroidism. Demographic data of the patients, pre-operative biochemical values, surgical indications, intraoperative findings, post-operative 4th h PTH values, post-operative 1st day calcium values, and pathological examination of the specimen whether there was an unintenionally resected parathyroid gland or not were evaluated as risk factors for hypoparathyroidism. A logistic regression model was used to determine independent risk factors for the development of hypoparathyroidism.
Results: Hypoparathyroidism was determined in 124 (22.9%) and hypocalcemia was determined in 120 (22.1%) patients. According to 6-month follow-up period; 110 (20.3%) patients were transient, 7 (1.3%) patients were permanent, and 7 (1.3%) patients data could not be obtained. The hypocalcemia rate was higher in Group 1 (39.3% vs. 14.3%, p<0.0001), also the post-operative 1st day calcium values were lower (8.2+0.7 mg/dl vs. 8.5+0.6 mg/dl; p=0.000). The rate of parathyroid autotransplantation, the rate of parathyroid gland in pathological specimen, and the rate of central dissection were significantly higher in Group 1 compared to group 2 (15.8% vs. 8%; p=0.006; 20% vs. 10.6%; p=0.003; 16.4% vs. 5.3%, p<0.0001, respectively). The difference between the two groups was significant in terms of the number of remaining parathyroids, and the rate of the number of patients with four remaining parathyroids in place was higher in Group 2 than in Group 1 (84.1% vs. 67.9; p=0.000). In the logistic regression analysis, only central dissection is an independent risk factor affecting the development of hypoparathyroidism, and central dissection increases the risk of hypoparathyroidism approximately 2.3 times (p=0.014; OR: 2.336). The other factors were not determined as independent risk factor.
Conclusion: Performing central neck dissection with total thyroidectomy may increase the risk of hypoparathyroidism development. The risk of hypoparathyroidism should be considered when evaluating the indications and dissection extent in the central dissection. Maximum effort should be made to preserve the parathyroid glands and their vascularization during central dissection, and if there is a removed parathyroid gland, it should be autotransplanted.
Amaç: Total tiroidektominin en sık komplikasyonu olan hipokalseminin etyolojisinde esas faktör hipoparatiroidizmdir. Postoperatif hipoparatiroidizmin etyolojisi multifaktöryel olup, literatürede hipoparatiroidizm üzerine etkili bazı faktörler ortaya koyulmuş, bazı faktörlerle ilgili çelişkili sonuçlar bulunmaktadır. Bu çalışmada hipoparatiroidizm gelişimini etkileyen preoperative ve intraoperative faktörleri değerlendirmeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntem: 2012-2020 tarihleri arasında total tiroidektomi ± santral diseksiyon (±lateral diseksiyon) uygulanan ve postoperatif parathormon ölçümlerine ulaşılabilen 542 hastanın verileri prospektif olarak toplandı ve retrospektif olarak değerlendirildi. Postoperatif 4. saatte paratiroid hormon (PTH) değerinin <15 pg/mL olması hipoparatiroidizm, postoperatif 1. gün kalsiyum (Ca) değerinin <8 mg/dl olması biyokimyasal hipokalsemi olarak tanımlandı. Hastalar postoperatif hipoparatiroidizm olan (Grup 1) ve hipoparatiroidizm olmayanlar (grup 2) olarak 2 gruba ayrıldı. Ayrıca postoperatif 6. ayda PTH değeri referans değerin altında olması ve/veya hala kalsiyum tedavisine ihtiyaç duyulması kalıcı hipoparatiroidi olarak tanımlandı. Hastaların demografik verileri, preoperatif biyokimyasal değerleri, cerrahi endikasyonları, intraoperatif bulguları, postoperatif 4. saat PTH değerleri, postoperatif 1. gün kalsiyum değerleri, spesmenin patolojik incelemesinde istenmeden çıkarılmış paratiroid bezi olup olmadığı hipoparatiroidizm için risk faktörleri olarak değerlendirildi. Hipoparatiroidizm gelişimi ile ilgili risk faktörleri lojistik regresyon analizi ile değerlendirildi.
Bulgular: Çalışmaya alınan 542 hastanın 124’ünde (%22,9) hipoparatiroidizm, 120’sinde (%22,1) hipokalsemi saptandı. 6. Ay takiplerine göre 110 (%20,3) hastada geçici, 7 hastada kalıcı (%1,3) olup, 7 hastanın (%1,3) 6 aylık takiplerine ulaşılamadı. Grup 1’de hipokalsemi oranı daha yüksekti (%39,3 vs %14,3, p<0,0001), postoperatif 1. Gün Ca değerleri daha düşüktü (8,2+0,7 mg/dl vs 8,5+0,6 mg/dl; p=0,000). Grup 1’de grup 2’ye göre sırası ile paratiroid ototransplantasyonu (%15,8 vs %8; p=0,006), piyeste paratiroid saptanma oranı (%20 vs %10,6; p=0,003), santral diseksiyon yapılması (%16,4 vs %5,3, p<0,0001) anlamlı olarak daha yüksekti. Yerinde kalan paratiroid sayısı açısından 2 grup arasında fark anlamlı olup, grup 2’de yerinde 4 paratiroid kalan hasta sayısı oranı grup 1’den daha yüsekti (%84,1 vs %67,9, p=0,000).
Lojistik regresyon analizinde sadece santral diseksiyon yapılması hipoparatiroidism gelişimini etkileyen bağımsız risk faktörü olup, santral diseksiyon yapılması hipoparatiroidizm riskini yaklaşık 2,3 kat arttırmaktadır (p=0,014; OR: 2,336). Diğer faktörler bağımsız risk faktörü olarak saptanmadı
Sonuç: Tiroidektomi ile birlikte santral boyun diseksiyonu yapılması hipoparatiroidizm riskini arttırabilir. Santral diseksiyonda endikasyonlar ve diseksiyon genişliği değerlendirilirken hipoparatiroidizm riski göz önünde bulundurulmalıdır. Santral diseksiyon sırasında paratiroid bezleri ve vaskülarizasyonlarının korunabilmesi için maksimum çaba harcanmalı, eğer piyeste çıkarılmış paratiroid bezi varsa ototransplante edilmelidir. (SETB-2022-05-128)