Objectives: Even though magnetic resonance imaging has been described as the most effective imaging method for the diagnosis of liver fibrosis, an accepted magnetic resonance ımaging (MRI) technique is yet to be defined. The aim of this study is to determine the efficiency of MRI in the staging of liver fibrosis.
Methods: Patients with chronic hepatitis B infection and had upper abdominal MRI with hepatocyte specific contrast agent were evaluated. Twenty-nine patients that had undergone liver biopsy were included in the study. ADC, FA, and signal intensity values of liver parenchyma were measured by two observers and contrast enhancement index (CEI) was calculated as well. Patients were grouped as early (A) and late fibrosis(B) according to Ishak grading system and then the correlations between the stage and MRI findings were analysed. The intraclass correlation coefficient was used to analyze the inter-rater agreements. ADC, FA, and CEI were compared with Student t-test between early and late fibrosis groups. Pearson’s correlation was used to assess the correlation between ADC and FA values. Spearman correlation was used to evaluate the relationship between pathologic fibrosis grade and MRI parameters that were measured.
Results: Twenty-two patients were staged as 1 and 2 (group A), seven patients were staged as 3 and above fibrosis(group B). Statistically, there was a strong, negative correlation between the FA values and the degree of fibrosis (r=−0.582, p=0.001). There was no correlation between the CEI and hepatocyte activity index (r=−0.88, p=0.655) and degree of fibrosis (r=0.0001, p=0.997). In terms of FA values, there was a statistically significant difference between two groups (group A=0.429 ± 0.06, group B=0.349 ± 0.06) (p=0.004).
Conclusion: Correlation of FA values with fibrosis stage and significant difference in FA values between early-late stage fibrosis patients shows that diffusion tensor imaging can be a promising technique in the staging and follow-up of liver fibrosis.
Amaç: Manyetik Rezonans görüntüleme (MRG), karaciğer fibrozisi tanısında en etkili görüntüleme yöntemi olarak tanımlansa da, bunun için kabul görmüş bir MR tekniği henüz tanımlanmamıştır. Bu çalışmanın amacı, karaciğer fibrozisinin evrelemesinde MRG'nin etkinliğini belirlemektir.
Gereç ve Yöntem: Kronik hepatit B enfeksiyonu nedeni ile takipli olan hastalar arasından hastane veri tabanında hepatosit spesifik kontrast madde ile çekilmiş üst batın MRG'si olan hastalar seçildi. Bunların arasından karaciğer biyopsisi yapılmış olan 29 hasta çalışmaya dahil edildi. Karaciğer parankiminin görünür difüzyon katsayısı (ADC), fraksiyonel anizotropi (FA) ve sinyal intensite değerleri iki gözlemci tarafından ölçüldü ve kontrastlanma indeksi hesaplandı. Hastalar histopatolojik Ishak derecelendirme sistemine göre erken (A) ve geç evre fibrozis (B) olarak gruplandırıldı ve daha sonra fibrozis evresi ile MR parametreleri arasındaki korelasyon analiz edildi. Gözlemciler arası uyumu analiz etmek için intraklas korelasyon katsayısı kullanıldı. ADC, FA ve kontrastlanma indeksi erken ve geç fibrozis grupları arasında Student-t testi ile karşılaştırıldı. ADC ve FA değerleri arasındaki korelasyonu değerlendirmek için Pearson, patolojik fibrozis evresi ile ölçülen MR parametreleri arasındaki ilişkiyi değerlendirmek için ise Spearman korelasyonu kullanıldı.
Bulgular: 22 hasta evre 1 ve 2 (grup A), 7 hasta evre 3 ve üzeri fibrozis (grup B) olarak evrelendirildi. İstatistiksel olarak, FA değerleri ile fibroz derecesi arasında güçlü, negatif bir korelasyon vardı (r = -0.582, p = 0.001). Kontrastlanma indeksi ile hepatosit aktivite indeksi (r = -0.88, p = 0.655) ve fibrozis derecesi (r = 0.0001, p = 0.997) arasında korelasyon yoktu. FA değerleri açısından erken ve geç evre fibrozis grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (grup A = 0.429 ± 0.06, grup B = 0.349 ± 0.06)(p = 0.004).
Sonuçlar: FA değerlerinin fibrozis evresi ile korelasyonu ve erken-geç evre fibrozis hastaları arasında FA değerleri açısından anlamlı fark bulunması; difüzyon tensör görüntülemenin karaciğer fibrozisinin evreleme ve takibinde umut verici bir teknik olabileceğini göstermektedir. (SETB-2021-08-246)