Objectives: The selection of incision type, closure type of incision and the suture material are some of the important factors to prevent hernia development. We should aim to perform the best procedure with the best technique to reduce the risk of recurrence. Surgical options include primary repair and open or laparoscopic repair with mesh. Mesh repairs can be performed as onlay, sublay or inlay according to the area where the mesh is to be laid. In this retrospective study, our main goal was to compare the recurrence rates in patients who underwent incisional hernia repair with onlay and inlay mesh techniques.
Methods: This retrospective study included 185 patients who underwent surgery due to incisional hernia in our clinic between January 2012 and October 2017. Patients were divided into two groups according to the technique as Group 1 with onlay mesh repair and Group 2 with inlay mesh repair. The same type of mesh (prolen) was applied to all patients.
Results: There were 121 patients in Group 1 and 64 patients in Group 2. According to data we obtained, 64.3% of the patients were women and the mean age of all patients was 58.4±16.4 years. Postoperative complications (such as seroma-hematoma, surgical site infection, mesh rejection, postoperative ileus) developed in 29.2% (n=54) of the patients. The length of hospital stay was 4.2±3 days in Group 1 and 5.6±5 days in Group 2. The mean follow-up period was 48.6 months (24-93 months), with the recurrence rates of 5.8% (n=7) in Group 1 and 10.9% (n=7) in Group 2, respectively. There was a statistically significant difference between the groups concerning comorbidity, postoperative complications, the length of hospitalization stay and recurrence.
Conclusion: We believe that the onlay technique will be more appropriate than the inlay technique when only prolen mesh is preferred because the recurrence rates are higher in the inlay technique.
Amaç: Fıtık gelişimini önlemek için insizyon tipinin seçimi, insizyonun kapatılma şekli ve kullanılan sütür materyali önemli faktörlerdir. Amacımız en az nükse yol açacak en iyi yöntemi, en iyi teknikle uygulamak olmalıdır. Cerrahi seçenekler arasında, primer onarım ve mesh ile açık veya laparoskopik onarım yer alır. Meshli onarım meshin tespit edileceği alana göre onlay, sublay veya inlay olarak yapılabilir.
Bu retrospektif çalışmada, insizyonel herni nedeniyle onlay veya inlay teknik ile herni tamiri yapılan hastalarda ki nüks oranını karşılaştırmayı amaçladık.
Metod: Ocak 2012- Ekim 2017 tarihleri arasında, kliniğimizde insizyonel herni nedeni ile opere ettiğimiz 185 hastanın çalışmaya dahil edildiği retrospektif bir çalışmadır.
Hastaları onlay herni tamiri yapılanlar (Grup 1) ve inlay herni tamiri yapılanlar (Grup 2) olmak üzere iki gruba ayırdık. Her iki grupta da aynı özellikte (prolen) mesh kullanılmıştır.
Bulgular: Grup 1’de 121, Grup 2’de 64 hasta mevcut idi. Verilere göre, hastaların %64.3'ü kadın, tüm hastaların yaş ortalaması 58.4 ± 16.4 yıldı.
Hastaların %29.2’sinde postoperatif komplikasyon (seroma-hematom, cerrahi alan enfeksiyonu, yama rejeksiyonu, postoperatif ileus gibi) gelişti. Hastanede yatış süresi Grup 1'de 4,2 ± 3 gün ve Grup 2'de 5,6 ± 5 gündü. Ortalama izlem süresi 48.6 ay (24-93 ay) olup, nüks oranları Grup 1'de %5.8 (n: 7) ve Grup 2'de %10.9 (n: 7) idi. Gruplar arasında komorbidite, postoperatif komplikasyon, yatış süresi ve nüks açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlendi.
Sonuç: Biz inanıyoruz ki, eğer sadece prolen mesh kullanıyorsak, onlay teknik inlay tekniğe göre daha uygun olacaktır, çünkü inlay teknik de nüks oranı daha yüksektir. (SETB-2019-10-131)